Yenilgiden Korkma | Cesur Gültekin

YENİLGİDEN KORKMA

Cesur Gültekin

Öyle iyi kalpli olmalısın ki, içindeki güzel güllerin kokusu ta uzaklara gitmeli. İnsanın kalbini güzelleştiren vicdan azabı yenilgilerden beslenir. Her zaman derim, kişiliğin, şerefin yok olduğu yenilgiden güzel olmayan zaferler vardır. Böyle bir zafer elde etmektense, şerefli, kişiliğin yok olmadığı bir yenilgi, yüz bin kat daha iyidir.

Tarihe geçmiş olan kahramanlar vardır, sürüden biri olmayı kabul etmemiş, doğru bildikleri yolda tek başlarına yürümüşlerdir. Yaşamları sayısız yenilgilerin birleşimi olan bir meşale olmuş, yaşadıkları acıların aslında bir zafer olduğu anlaşılmıştır.

Bazen bir dövüşü kazanmak, aslında kaybetmektir. Öyle yenilgiler vardır ki, gökyüzündeki melekler buna alkış tutarlar. Öyle yenilgiler vardır ki, tarih yazılır, öyle yenilgiler vardır ki, ALLAH ın merhametinden başka her şey kaybedilir. Öyle yenilgiler vardır ki, bunu ALLAH’ tan başka kimse anlamaz, anlayamaz. Öyle yenilgiler vardır ki, ALLAH katında zafer sayılır.

Bazı ekmekler vardır, bıçaktan keskindir, tutamazsın, elini kanatır. Öyle ekmekler vardır ki, ağzını kanatır, yutamazsın. Öyle yokuşlar vardır ki, tek başına çıkamazsın, Bazı sabahlar vardır, gecenin karanlığını bile ona değişmek istersin.

Artık yenilgiden korkmuyorum, her yenilgide gizli bir alkış sesi duyuyorum dostum. Olsun be, ben acılarımı seviyorum. Yediğim tekmelerden oluşan güzel bir yol biliyorum. Acıların çığlık sesleri bile şarkım oluyor zamanla. Artık beni ALLAH tan başka kim anlayabilir?

Bana küsen adam diyebilirsin dostum, yaşamın yenilgilerinde sürekli yıkılırken bir karınca gibi bencil olmamayı öğrendim. Kuytu köşelerde sürekli ağlarken, insan olmayı öğrendim. Binlerce parçaya bölünmediği için mutluluktan sürekli kaçtım. Titreyen ellerimle sarıp içtiğim tütünlerin dumanlarından karanlık resimler çiziyorum dostum. Gittiğim bu yolun yeter ki dikenleri olsun. Gülleri uzun süre elimde tutmaya alışkın değilim. Sonu görünmeyen yolların esiriyim. Kuyusuz çöllerde aşık bir yenilgiyim. Yaşlandıkça hızlı koşmayı öğrendim. Çukurlardan hangisi güzelse, onu seçerek içine düşmeyi öğrendim. ALLAH ile aramdaki engelleri acılarımla görebildim. Duaların kanatları kırık olduğunda gökyüzünde daha güzel uçtuğunu farkettim. Ben yenildikçe bileylenirim. Kovuldukça uzayan gizli kılıcıma güvenirim. Kelimelerin, kavramların giyecek elbise gibi olduğunu ve ancak beğenirsem üzerimde duracağını aksi halde dünyama bile giremeyeceklerini bilirim. ALLAH için nefret eder veya sevinirim. Karanlık mahzenlerde bile gizli ışıklar edinirim.

Evet, bana küsen adam diyebilirsin dostum, bayramın herkesin güldüğü zamanlar olduğunu keşfettim. Zifiri karanlık kuyularda yusuf gibi dua etmeyi öğrendim. Cennete giden yolların çiçekli olmadığını her zaman söyledim. Düşe kalka yenilgilerle zafere giderim…Sahte insanlara yaranmaktansa, Rabbime giden yolda düşe kalka da olsa ilerlerim. Sırtıma saplanmış kalleş bıçaklar madalyam gibidir, çünkü Rabbim sevgilimdir benim…

Sevgilerin sabun köpüğü gibi hemen yok olduğu sahte ortamların çoğaldığı böyle bir zamanda insanlardan fazla bir beklentim olmadığı için ve bunu anladığım için kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü insanlar değişken varlıklardır. Karakter yapıları an be an değişebilir. İnsanlar boşanır, insanlar birbirlerini öldürür. İnsanlar birbirlerini terkederler. ALLAH için birbirlerini sevenler gerçek dostluğun ne demek olduğunu anlamışlardır…

Öyle iyi kalpli olmalısın ki, içindeki güzel güllerin kokusu ta uzaklara gitmeli. İnsanın kalbini güzelleştiren vicdan azabı yenilgilerden beslenir. Her zaman derim, kişiliğin, şerefin yok olduğu yenilgiden güzel olmayan zaferler vardır. Böyle bir zafer elde etmektense, şerefli, kişiliğin yok olmadığı bir yenilgi, yüz bin kat daha iyidir.

Tarihe geçmiş olan kahramanlar vardır, sürüden biri olmayı kabul etmemiş, doğru bildikleri yolda tek başlarına yürümüşlerdir. Yaşamları sayısız yenilgilerin birleşimi olan bir meşale olmuş, yaşadıkları acıların aslında bir zafer olduğu anlaşılmıştır.

Bazen bir dövüşü kazanmak, aslında kaybetmektir. Öyle yenilgiler vardır ki, gökyüzündeki melekler buna alkış tutarlar. Öyle yenilgiler vardır ki, tarih yazılır, öyle yenilgiler vardır ki, ALLAH ın merhametinden başka her şey kaybedilir. Öyle yenilgiler vardır ki, bunu ALLAH’ tan başka kimse anlamaz, anlayamaz. Öyle yenilgiler vardır ki, ALLAH katında zafer sayılır.

Bazı ekmekler vardır, bıçaktan keskindir, tutamazsın, elini kanatır. Öyle ekmekler vardır ki, ağzını kanatır, yutamazsın. Öyle yokuşlar vardır ki, tek başına çıkamazsın, Bazı sabahlar vardır, gecenin karanlığını bile ona değişmek istersin.

Artık yenilgiden korkmuyorum, her yenilgide gizli bir alkış sesi duyuyorum dostum. Olsun be, ben acılarımı seviyorum. Yediğim tekmelerden oluşan güzel bir yol biliyorum. Acıların çığlık sesleri bile şarkım oluyor zamanla. Artık beni ALLAH tan başka kim anlayabilir?

Bana küsen adam diyebilirsin dostum, yaşamın yenilgilerinde sürekli yıkılırken bir karınca gibi bencil olmamayı öğrendim. Kuytu köşelerde sürekli ağlarken, insan olmayı öğrendim. Binlerce parçaya bölünmediği için mutluluktan sürekli kaçtım. Titreyen ellerimle sarıp içtiğim tütünlerin dumanlarından karanlık resimler çiziyorum dostum. Gittiğim bu yolun yeter ki dikenleri olsun. Gülleri uzun süre elimde tutmaya alışkın değilim. Sonu görünmeyen yolların esiriyim. Kuyusuz çöllerde aşık bir yenilgiyim. Yaşlandıkça hızlı koşmayı öğrendim. Çukurlardan hangisi güzelse, onu seçerek içine düşmeyi öğrendim. ALLAH ile aramdaki engelleri acılarımla görebildim. Duaların kanatları kırık olduğunda gökyüzünde daha güzel uçtuğunu farkettim. Ben yenildikçe bileylenirim. Kovuldukça uzayan gizli kılıcıma güvenirim. Kelimelerin, kavramların giyecek elbise gibi olduğunu ve ancak beğenirsem üzerimde duracağını aksi halde dünyama bile giremeyeceklerini bilirim. ALLAH için nefret eder veya sevinirim. Karanlık mahzenlerde bile gizli ışıklar edinirim.

Evet, bana küsen adam diyebilirsin dostum, bayramın herkesin güldüğü zamanlar olduğunu keşfettim. Zifiri karanlık kuyularda yusuf gibi dua etmeyi öğrendim. Cennete giden yolların çiçekli olmadığını her zaman söyledim. Düşe kalka yenilgilerle zafere giderim…Sahte insanlara yaranmaktansa, Rabbime giden yolda düşe kalka da olsa ilerlerim. Sırtıma saplanmış kalleş bıçaklar madalyam gibidir, çünkü Rabbim sevgilimdir benim…

Sevgilerin sabun köpüğü gibi hemen yok olduğu sahte ortamların çoğaldığı böyle bir zamanda insanlardan fazla bir beklentim olmadığı için ve bunu anladığım için kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü insanlar değişken varlıklardır. Karakter yapıları an be an değişebilir. İnsanlar boşanır, insanlar birbirlerini öldürür. İnsanlar birbirlerini terkederler. ALLAH için birbirlerini sevenler gerçek dostluğun ne demek olduğunu anlamışlardır…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu