Çiğdem Çandar’dan 3 Küçürek Öykü | Hikaye Atlası

ÇİĞDEM ÇANDAR’DAN 3 KÜÇÜREK ÖYKÜ

RUTUBET VE NEM

Bir kadın dokuz ay sevgiyle karnında taşıdı ikiz bebeklerini. Sonsuz şefkatiyle kutsadı ikisine de. Ve bir gece ulvi sancılarla getirdi onları dünyaya. Dolgunlaşıp düşen birer çiğ tanesi gibi damlacıklar yeryüzüne iki kardeş.İkisi de tıpatıp aynısıydı birbirinin. Birinin adını “Nem” koydular; diğerinin adını ” Rutubet”. Biri pisliği çağrıştırdı, bakımsızlığı ve pis kokuyu; diğeri ise dengeyi, elverişliliği. Aslında ikizdiler ve eşittiler. Şimdi soruyordum ben insanlığa:

“Bu olanlar kimin suçuydu?”

YUMURTAŞK

Leyla yumurtayı eline aldı. Haşlanmış olan yumurtanın dış kabuğu oldukça sertti. Kırmak için hafifçe vurdu. Karnı açtı ve bu yumurta tam da ihtiyacı olan şeydi. Besleyiciydi. Kabuğu kırdıktan sonra yavaşça soymaya başladı. Aldığı her sert kabuğun altından yumuşacık bir katman çıkıyordu. Leyla, o yumuşak ve bembeyaz yumurtadan bir ısırık aldı. Bir de ne görsün, bu katmanın altında sarı, hafif akışkan, erimiş bir katman onu bekliyordu. İyi ki dedi Leyla, iyi ki kırmışım kabukları.

ZİHİN OKULUNDA BOŞ DERS

Hazan, Celal, Neşe, Sevgi, Kinyas, Umut, Jülide, Nizam ve Şikeste boş derslerinde voleybol oynamaya başlamıştı. Her biri topa en iyi vuruşu yapabilmek için hamleler yapıyordu. O sırada okul müdürü Muvazen Bey gelip sakince aldı topu eline. Ve o gün için oyun bitti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu