Mustafa Nurullah Celep’ten Küçürek Öyküler
Kişisel Küçürek Öyküler: 2
Mustafa Celep
Mumdan Gemi
Muhayyel, alelacele bir doğum yaptı, bir bahar sabahı, kuşluk vakti.
Muhayyel, dinmeyen bir gerçeğe inandı, aykırı mı aykırı.
Muhayyel, daracık odalarda, nemli evlerde yaşadı, yoğun mu yoğun.
Muhayyel, taşıtlara bindi, uçuk kaçık.
Muhayyel, tıka basa aşevlerinden beslendi, salkım saçak.
Muhayyelin eserleri oldu, gündüz gece iz bıraktı.
Muhayyel, gün doğarken hakikate tosladı.
Gök/yüzünde bir cenaze.
*
Sıddık
Adam, gerçeğin atına binmiş gidiyordu.
Tanrı’ya bir sadakat.
Sıddıklardan ol evladım, Sıddıklardan ol inşallah.
*
Ruhundaki lavoba
Adam sızlanarak dervişe sordu:
“Ruhumdaki tıkanıklığı gidermenin yolu nedir?“
“Sabit kadem, tek kişilikle, ne kadar pir olursan o kadar iyi!”
*
Toplumcu gerçekçi
“Karlı bir gece vakti” barakasında oturan yaşlı bilgeye öğrencisi ilginç bir soru sordu:
“Toplumcu gerçekçi nasıl olunur Usta?”
“Söylediklerinle eylediklerin bir olunca!”
*
Yolcu
Hafız ata binmiş
Ya zafer demiş.
*
Direngen
Hafızata binerse ya huyundan ya suyundan.
*
Sert
Kol kırılır yen içinde kalır
Hafız ölürse mertlik bozulur.
*
BİM
Koka kola bardağında Amerika devriliyordu,
BİM’e sığındık.
*
Muhabere
Genç bilge, yaşlı bilgeye merakla sordu:
“Dünya hayatı nedir?”
Yaşlı bilge, cevap verdi:
“Ne kadar Ömer olursak o kadar iyidir!”
[Elestirel.net, Mayıs 2020]