Hikâye Atlası

Ayşe’nin fazileti ve iffetini koruması:1 | Nur Sultan Turhan | Hikâye Atlası

AYŞE’NİN FAZİLETİ VE İFFETİNİ KORUMASI (1)

NUR SULTAN TURHAN

      Ayşe Hanım evli ve üç çocuk annesi bir kadındı. Küçük bir kasabada eşi ve üç çocuğuyla beraber mutlu, mesut bir hayat yaşıyorlardı. Ayşe Hanım, küçük yaşlarda evliliğe adım atmış,  devam ettirdiği başarılı bir eğitim hayatını yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Hayatından memnundu Ayşe Hanım. Ayşe Hanım okumaya çok hevesli ve azimli bir kadındı. Kitap okumayı, araştırmayı çok seven meraklı bir insandı. Eşi de serbest meslek yaparak helal dairede çalışmaya gayret gösteriyor, ailesinin geçimini sağlayan dindar bir insandı.

      Ayşe Hanım’ın içinde adeta bir yangın vardı. Eğitimini yarıda bıraktığı için çok üzülüyor, geçmişine dalıp bazen okullu yıllarını özlemle hatırlıyordu. Ayşe Hanım bir karar vermişti. İlkokul mezunu olan Ayşe Hanım, Ortaokulu ve liseyi dışarıdan okuyup bitirmeyi, açıktan okumayı çok istiyordu. Böylelikle yarım kalmış okul hayatını başarıyla tamamlamayı ümit ediyordu. Eşine de okuma hevesinden bahs eden Ayşe Hanım, eşinin memnuniyeti ve desteği karşısında çok mutlu olmuştu. Âdeta okula yeni başlayan çocuk gibi yüreğinde var olan okuma aşkıyla çok sevinçli ve heyecanlıydı Ayşe Hanım. İmam Hatip Lisesinde Orta Okulu açıktan okuyarak başarıyla tamamlamış ve İmam Hatip Lisesine kaydını yaptırmıştı. Hem annelik vazifesini aksatmadan yaparak, ev işlerini idare etmek,  hem de okumak kolay değildi tabi.  Ayşe Hanım işlerini rutin bir şekilde düzenli yapan, yorgunluk nedir bilmeyen, evine çok bağlı bir prensipli ev hanımıydı. Çocuklarına çok düşkündü Ayşe Hanım. Onların eğitimlerine, dindar bir nesil olarak yetişmelerine çok büyük ehemmiyet gösteriyordu. Çocuklarının en güzel şekilde Kur’an öğrenmeleri için de fedakârlık yapıyor, yaz tatili girdiği zaman çocuklarını Kur’an Kurslarına gönderiyordu.

      Ayşe Hanım kendisi de Kur’an okumayı çok seviyordu.  Kur’an_ı Kerim’i mealiyle birlikte de okuyor, okuduklarını anlamaya çalışıyor,  hayatında tatbik etmek, uygulamak için elinden gelen her çabayı gösteriyordu. Bir gün Kur’an Kursuna kayıt yaptırmaya karar vermişti.  Kursa gitti görevli Hocayla tanıştı, öğleden sonra görev yapan Hoca’nın derslerine rutin ve düzenli olarak katılan Ayşe Hanım sesi çok güzel olduğu için sınıfta dikkatleri üzerine toplamıştı. Çok güzel Kur’ an-ı Kerim okuyor, muhteşem sesiyle ilahi söylüyor, mevlit okuyor ve herkesi büyülüyordu. Sesi akıcı ve gür olduğu için Ayşe Hanım, okurken sıkılmak nedir bilmiyor,  severek ve ilgiyle, azimle okuyordu. Hocanın da dikkatini çeken Ayşe Hanım kursta başarılı öğrenciler arasındaydı.

Reklam 1

       Ayşe Hanım komşuları ve arkadaş çevresinde de çok sevilen bir insandı. Yardım severliğiyle tanınan Ayşe Hanım çevresinde sıkıntılı olan insanların sıkıntısını gidermeye çalışıyor, fakir-fukaraya yardım edip, yaşlıları, hastaları ziyaret ederek gönüllerini hoş tutuyordu. Duygusallığıyla da bilinen Ayşe Hanım, insanların üzüntülerine, kederlerine ortak olup onlarla birlikte hüzünlenip, dertlerini paylaşıyor, bazen de onlarla birlikte ağlarken gözyaşları gözlerinden yağmur gibi dökülüverirdi. İnsanların sevinçlerine de ortak olup, mutluluklarını paylaşan bir şahıstı. Hani bazen yağmur yağınca, yağan yağmurdan barajlar da nasibini alır, barajlar dolar, taşar i bu vesileyle insanların su, elektrik ihtiyaçları giderilmiş olur. İn san da öyle, duygusal zamanlar da yağmur gibi yağar dur durak bilmeyen akıp giden zamana karşı yarışır, mücadele verir. Kimi yerde sel olur, yağan yağmurla. Kimi yerde de kuraklık hâkimdir, insanlar bir damla suya muhtaçtır, yağmuru özlemle bekleyiş hâkimdir.

Hayat işte, dünya bir telaş, meşakkat derdiyle geçip gidiyor. Kültürlü, bilgili ve dindar birisi olan Ayşe Hanım dünya misafirhanesinde bir misafir olduğunun şuurundaydı. Eşi ve çocuklarıyla hayatını doğruluk istikameti ve İslamiyet çizgisinde yaşamaktan memnundu. Ayşe Hanım hayatının dönüm noktasında adeta Türk filminden bir sahne yaşamıştı. Bir gün çocuklarını okula, eşini işe göndermişti Evde işlerini tamamlayan Ayşe Hanımı yakın akrabalarından birisi eşiyle birlikte ziyarete gelmişlerdi. Ayşe Hanımın eşi ise iş yoğunluğundan eve gelememişti.  Ayşe Hanım yemek ve çay ikramında bulundu, misafirlerinin halini, hatırını sordu.  Mutfakta iken akrabası mutfağa girdi, kapıyı örttü.  Eşinin evde olmadığını fırsat bilip, Ayşe Hanım’a Onu çok beğendiğini söyledi, duygularımla baş edemiyorum, hep Seni düşünüyorum diyerek akrabası Ayşe Hanımın üzerine doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Neye uğradığını şaşıran Ayşe Hanım Allah’a iltica edip, dua ve göz yaşlarını tutamayarak hızlıca mutfaktan uzaklaştı. Akrabasının eşi Ayşe Hanıma ne olduğunu, niçin benzinin attığını sordu. Bir şey diyemedi Ayşe Hanım, yok bir şey diye geçiştirdi. Akrabalarını yolcu etmişti. Eve gelen eşi, Ayşe Hanıma :’ Ayşe hayırdır neyin var, niye bu kadar üzgünsün ‘dedi. Ayşe Hanım kendisini toparladı, nefesini tuttu. Allah’a olan itikadı tamdı, kendinden emindi. Allah’a binlerce kez şükrediyordu kendisini, iffetini muhafaza ettiği için.

Reklam 2 Makale

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyicinizi Lütfen Kapatın!

Sitemizi Reklamlarla Fİnanse Ediyoruz Lütfen Reklam Engelleyiciyi Kapatın Anlayışınız İçin Teşekkür Ederiz.