Hakkımızda
HABER EDEBİYAT MANİFESTOSU, 2022
“Has şair “kralın soytarısı” dışında pekâlâ her şey olabilir.”
[Özdemir İnce]
Haber Edebiyat’ın İşlevi ya da Biz Kimiz?
Haber Edebiyat sitemiz, edebiyat ortamında çeşitli türlerde yeni çıkan kitaplara ve dergilere dair eleştirel içerikli niteliğiyle yola revan olmuştur.
Haber Edebiyat, geçmişi olan bir kültür sitesidir. Geçmişi 2010 Eylül’üne dayanmaktadır.
Haber Edebiyat, bu bağlamda “köksüz” bir yayın platformu değildir.
Haber Edebiyat, öncesinde Poetik Haber [2010-2017], Eleştiri Haber [2017-2020] ve Elestirel.net [2020-2021] yayın üsleriyle 12 yıllık bir hikâyeye ve birikime/deneyime yaslanmaktadır.
Haber Edebiyat’ın bu anlamda temelleri olan, yazı/yazarlık birikimine sahip, kültürel/eleştirel yönü ağır basan ve benzerlerinden farklı bir kültür-sanat-edebiyat ve eleştiri sitesi olduğunu söyleyebiliriz.
12 yıllık zamanda düşünce ağırlıklı sosyolojik metinlere de yer verdik…
Haber Edebiyat, varoluşunu sadece edebiyat ve eleştiri metinleriyle sınırlamış bir yayın değildir. Sitemiz düşünce ağırlıklı sosyolojik metinlere de -bu 12 yıllık hikâyeyi bilenler hatırlayacaktır- yer vererek edebiyatın yanında düşüncenin de nabzını duyurma girişimlerinde bulunmuştur.
Haber Edebiyat’ın bundan kelli temel işlevleri: edebi yayınlardan haber verirken “eleştiri oklarını” daha fazla sivriltmiş ve keskinleştirmiş olacaktır.
“Bütün gemileri yaktık” demiyoruz, gemiler 2010’da zaten yakılmıştı…
2010’da [Poetik Haber] bütün gemileri yaktığımız için sitelerimiz, edebi mecralarda genel olarak yazarlar tarafından “perdeleme” politikasına maruz bırakılmış ve sükût suikastına uğratılmıştır. Bu durum karşısında fazlasıyla üzülsek de yola devam ettik ve bunun da bedelini haddinden fazla ödedik…
Mumla karanlıkta “tutarlı” yazar-edebiyatçı arıyoruz…
Mecra olarak edebi ortamda, bugün geldiğimiz noktada, söyledikleriyle eyledikleri arasında belli bir tutarlılık ve bütünlük olan şair, öykücü, romancı, yazar, edebiyatçı ve düşünce adamı -istisnalar müstesna- neredeyse yok gibidir! Kimin eli kimin cebinde belli değildir ve at izi it izine karışmış bir vaziyettedir. Dün ak dediğine bugün kara diyen, dün eleştirisiyle sakınımsız, bugün tükürdüğünü yalayan, tutarsız ve şahsiyetsiz, duruşsuz ve dönek onlarca şair-yazar tanıdık bu 12 yıllık süreçte… Ancak biz her şeye rağmen ama her şeye rağmen hayal ve hayat kırıklıkları karşısında metaneti elden bırakmadık ve bugünlere geldik…
Edebi mecralarda bir “tutarsızlar ordusu” var!
İşte Haber Edebiyat sitemiz, bu tutarsızlar ordusuna karşı, bu kibir şampiyonlarına karşı, sözün gücüne inanıp edebi eleştiriyi dinamik bir kaynak olarak görerek karşı durmak için vardır…
Bizim sırtımızı yaslayacağımız bir kurumsal yayınevimiz ve Ankara’da bir dayımız yoktur! Ancak bugün birçok şair, öykücü, yazar, edebiyatçı, düşünce adamı ve dergici, “kralın soytarısı” olmayı peşinen kabullenmiş durumdadır.
Peki, öyleyse bu soytarı şairlerin, yardakçı olmayı ve nemalanmayı peşinen kabullendikleri için “şiir-iktidar” bahsinde söz almaya ve söz söylemeye hakları var mıdır?
Oysa ki bundan 20-25 yıl öncesine gittiğimizde, bu düzmece ve uyduruk şairlerin söylemlerinde “şairin muhalif olması” ve “duruş sahibi” olması gerektiğine dair onlarca iddia buluruz. Mangalda kül bırakmayan bu tutarsızlar, şimdilerde iktidarın nimetlerinden faydalanmanın derdine düşmüştür. Bu şairler bahşedildikleri imkânların imtihanını kaybetmiş bir vaziyette, konformizmin bataklığına duçar olmuşlardır.
Dünün anti-konformistleri, bugünün konformistleri oldu!
Buradan kolayca şu sonuç çıkıyor bu durumda: Esen rüzgâra göre şekillenen yazarlardır bunlar!
Esen rüzgâra göre ve aynı zamanda vitrinde olmaya özel önem atfederek…
Öyleyse Haber Edebiyat, masaya yumruğunu vuracaktır…
Haber Edebiyat, ortaya sağlam bir irade koyacaktır…
Haber Edebiyat, “ben bu oyunu bozarım!” diyecektir…
Haber Edebiyat, travmatik eleştirel yazılarıyla bu derebey edebiyat rejimine karşı duracaktır…
Haber Edebiyat, nefes aldığı müddetçe bu kibir anıtlarına karşı yazınsal mücadelesini sürdürecektir…
Şairi etiketlemek ve varlığını yok saymak, bir ucuzluk örneğidir ve Müslümanca değildir!
Bir değer ortaya koyduğun zaman yaftalanırsın. Burası Türkiye, meyve veren ağaç taşlanır. Ama artık meyve veren ağaç taşlanmıyor günümüzde; yok sayılıyor, sessizlikle karşılanıyor, görmezden geliniyor…
Biz şuna yürekten inanıyoruz ki tüm benliğimiz ve tüm edebi birikimimizle bu “çete yapılı” kuşatmayı yaracağız…
Taşları er ya da geç yerinden oynatacağız…
Lafı gediğine koyacak ve bu kibir düzeninin vidalarını gevşeteceğiz…
Dindarlığı reklam olarak kullanıyorlar…
Sosyal medya paylaşımlarında söylem olarak dindar olan bu kifayetsiz muhterisler topluluğunun, fazlasıyla cilalanmış ve şişirilmiş “balon şairler” olduklarını görüyoruz. İslami-tasavvufi literatürden alıntılar paylaşan bu göstermelik şairlerin, yazarların, öykücülerin, edebiyatçıların artık inandırıcılığı ve sahiciliği kalmamıştır!
Haber Edebiyat’ta edebi eleştirinin yakıcı alev diliyle karşılaşacaksınız!
Haber Edebiyat’ın bu bağlamda tarihsel işlevi, türlü çeşitli yazar, yayıncı, şair ağabey desteğiyle şımarık bir ergenler topluluğunu anımsatan bu pespaye tutarsızlar ordusunu, Türk Edebiyatı Tarihi’nin çöp tenekesine yollamak olacaktır… Haber Edebiyat, aynı zamanda bunun için vardır.
Haber Edebiyat, kendinden olmayanları, kendi kadrolarına tâbi olmayan yazarları dışlayan bu kirli şiir zihniyetinin can çekiştiği yer olacaktır…
Haber Edebiyat, şiir ve öykü çetelerine mezar olacaktır…
Siz de bu soytarı kılıklı kendinden menkul yeteneksizlere “karşıyım” diyorsanız, işte iletişim bilgilerimiz:
Cesaretin varsa yazarsın ya da cesaretin kadar yazarsın…
Yoksa, tekkeyi bekle ki sıra sana geldiğinde çorbayı içesin, payelenesin…
Haber Edebiyat, sivil, özgür, sakınımsız, korkusuz, aktif, dinamik, atak ve hedefi tam 12’den vuran devingen ve atılımcı bir site olacaktır.
Öyleyse can çıkmadan huy çıkmaz!
Öyleyse bütün payelerin canı cehenneme!
“Lanet olsun uşaklarına kapitalizmin!”
Mustafa Nurullah Celep
Haber Edebiyat Genel Yayın Yönetmeni