kapıdaki çarpı
*
soğudum bir yaz günü
yürürken sıcak asfaltlarından dünyanın
vakitli vakitsiz koştum göğsüme
ellerimde nar taneleri, gözüm arkamda kaldım
asıldım bir siyah ormana çıplak
kulaklıklarımda kulaklarım-bir kapıya dayandım çarpık
geç mi kaldım şarkısız avlularda koşmaya
bahçeye bıçaklar ekmiş biri
zili sökmüş bir diri
içimde gürültüsü dünya şarkısının
nedir bu beyaz kapıda peki
şu siyah çarpının işi Allah’ım?
*
eksik gedik bir yol tarifi dünya
ve elimde iğnesi şaşmış bir pusula
bulamadım bir kez bile kendi evimi
bilemem bu kapıya nasıl geldiğimi
kabahat cızırtılı kulaklıklarımın
suçu yok bu şarkıyı duymakta kulaklarımın
öyleyse bir siyah çarpı olarak
nedir işim bu beyaz kapıda Allah’ım,
*
bir siyah ormana
bir çürük nara mı kandım…
*
fatih çodur