MakalelerKöşe Yazarları

Eğitim Anlayışımızda Alternatif Sistem Arayışları | Mustafa Nurullah Celep

Japonya, Finlandiya ve Güney Kore eğitim sistemlerinin Türk eğitim sistemine yönelik taşıdığı imkânları, öznel yorumlarımızı da katarak haberedebiyat.com okuyucularının dikkatlerine sunuyoruz. Umarım bu yazı, zihinlerde ciddi bir soru işaretinin oluşmasına ve işe yarar somut adımların atılmasına vesile olur…

Mustafa Nurullah Celep

EĞİTİM ANLAYIŞIMIZDA ALTERNATİF SİSTEM ARAYIŞLARI

Japon Eğitim Sisteminin Türk Eğitim Sistemine Faydaları

Japonya, Finlandiya ve Güney Kore eğitim sistemlerinin Türk eğitim sistemine yönelik taşıdığı imkânları, öznel yorumlarımızı da katarak haberedebiyat.com okuyucularının dikkatlerine sunuyoruz. Umarım bu yazı, zihinlerde ciddi bir soru işaretinin oluşmasına ve işe yarar somut adımların atılmasına vesile olur…

Türk Eğitim Sistemine bağlı okullarda hijyen sorunu önemli bir sorundur. Japon Eğitim Sisteminde de olduğu gibi okullarımızda, özellikle de sınıf mevcudu az olan ve fiziki koşulları yeterli okullarda çocuklarımızın rahat ve ferah bir ortamda eğitim görmeleri için, hijyen koşullarının uygun olduğu bir okulda, “ayakkabılık” uygulaması yapılarak okullarımız çok daha temiz bir hale gelebilir. Toz toprak içinde bunalan sınıflarımız, böylece rahat bir nefes alır.

Reklam 1

Japon eğitim sisteminde olduğu gibi, Türk eğitim sistemine bağlı okullarda da sabah toplantıları hem öğretmenler bazında hem de öğrenciler bazında gerçekleştirilebilir. Ancak bu rutin maalesef okullarımızda gerçekleştirilmemektedir. Gerçekleşse bile “zümre toplantısı”, “veli toplantısı”, “öğretmenler toplantısı” şeklinde yılda bir iki kez mümkün olmaktadır. Bunun her sabah 10 dk. rutin hale gelmesi, öğretmenler bazında bir disiplin ruhunu tesis edecektir. Öğrenciler bazında gerçekleşmesi ise, çocuklarımızda liderlik ve sorumluluk bilincinin tesis edilmesini sağlayacaktır.

Okullarımızda yemek uygulaması problemli bir durum arz etmektedir. Japon okullarında olduğu gibi okullarımızda “yemek uzmanı” dışında yemek dağıtımında başka bir çalışan yer almamalıdır. Okullarımızda yemek organizasyonu, takım ruhu çerçevesinde ve sorumluluk bilinciyle hareket edilerek gerçekleştirilmelidir.

Japon mucizesinde çocuklar hayatı okulda öğrenmektedir. Bunun en belirgin göstergesi, okulun öğretmen ve öğrencilerle birlikte öğle yemeğinden 15 dk. önce temizlenmekte ve böylece bu konuda toplumsal bir sorumluluk örneği sergilenmektedir. Oysa ki Türk eğitim sistemine bağlı okullarda öğrencilere bir bahçe temizliğinin yaptırılması, Velilerin tepkisine neden olmaktadır. Bu konuda Velilere de “sorumlu bir bilinç” aşılanmalıdır.

Japon eğitim sisteminde kulüp etkinlikleri önemli bir yer tutmaktadır. Okullarımızda 2005 yılından itibaren uygulanan bu yöntemden yeterli bir verim alınamamıştır. Çünkü bunda hem öğretmen yetersizlikleri hem de zaman konusunda sıkıntılar yaşanmıştır. Aynı zamanda araç-gereç ve fiziki koşulların uygun olmaması da bu verimsizlikte etkilidir. Bunun için, ders çıkışını daha cazip hale getirmek için, öğretmenlerin çocukları okulda tutacak bir üretkenlikle eğitimi eğlenceli hale getirmeleri etkili olacağı gibi, okullardaki araç-gereç teçhizatı ve fiziki koşullar da donanımlı ve yeterli hale getirilebilir. Böylece öğrenciler hem “bir an önce dersler bitsin” mantığından uzak bir duruma gelecekler hem de ders çıkışı çeşitli aktivitelerle enerjilerini ve zihinsel yeteneklerini etkin kullanmanın imkânına erişeceklerdir.

Türk Eğitim Sisteminde, eğitim sorunlarının önemli bir bölümü nicelikle ilgili sorunlardır. Bunun da merkezinde okul ortamlarının fiziki bakımdan yetersizliği yer almaktadır. Kuşkusuz, nicelikle ilgili sorunları (okulların fiziki sorunları ve imkânları, derslik sayısı, derslik başına düşen öğrenci sayıları, öğretmen başına düşen öğrenci sayıları vb.) çözmeden gerçek anlamda eğitimde niteliği sağlamak oldukça güçtür. Bu bakımdan öncelikle ulusal düzeyde okulların fiziki koşullarının iyileştirilmesi olmak üzere, nicelik sorunlarının çözümü ve kaliteli eğitim ve öğretim yapılmasında önemli bir etken olan okul yapılarının mimari, tasarım ve donatım bakımından niteliğinin arttırılması üzerinde bilimsel ve somut çalışmaların yapılması gerekmektedir. 

Günümüz okullarında öğretmen odaları daha çok sohbet mekânı olarak kullanılmaktadır. Japon okullarında olduğu gibi her öğretmene ayrı bir çalışma masası tahsis edilerek öğretmenler odası etkin bir biçimde kullanılmalıdır. Ayrıca öğretmenlere de bir “mesleğine adanmışlık ruhu” aşılanmalıdır. Günümüzde öğretmenlerimizin birçoğu “ders bitse de eve gitsek” mantığına göre hareket etmektedir. Milli Eğitim Müdürlükleri ve yetkili kurumlarca eğitimcilerin koşulları her halükârda iyileştirilmeli, okullar ve okul binaları, okul bahçeleri, öğrenci ve öğretmenin hayatı birlikte öğrendiği ve birbirine öğrettikleri bir “yaşam boyu eğitim” formuna dönüştürülmelidir…

Finlandiya Eğitim Sisteminin Başarıya Etki Eden Olumlu Yönleri

Fin kültüründe çocukların bağımsız yetiştirilmesi önemli bir konudur. Eğitim sistemlerinin başarılı olmasında bu etken, belirleyici bir rol oynamaktadır. Fin okullarında okul servisi yoktur. Çocuklar ya bisikletle ya da yürüyerek okula geliyorlar. Bu durum da çocukların bağımsız ve kendine güvenerek hareket etmelerini sağlıyor. Bu tutumun eğitimde başarıya etki etmemesi düşünülemez. Türk eğitim sistemine bağlı okullarda Velilerimizin çocuklarına yönelik “korumacı” bir tutum sergilemeleri, çocuklarımızı hayat karşısında güçsüz kılıyor. Fin okulları çocukları hayata hazırlıyor. Hatta hayat, okullarda öğreniliyor. Nordik bir sistem hâkim Fin okullarına. Birlikte topluca hareket etme ve toplumsal sorumluluklar alarak ülke yararına çalışmak ve disiplinli bir şekilde davranmak, beraberinde elbette başarıyı getirecektir. Türk eğitim sistemine bu bilincin hâkim kılınması, “memleket meselesi” ortak paydasında buluşmakla mümkündür.

Bizim Velilerimizde rekabet ve üstünlük kültürü vardır. Kendi çocuklarımızı başkalarının çocuklarıyla mukayese edebiliyoruz. Fin okullarında çocukları okullarda “yarıştırma” diye bir tutum yoktur. 16 yaşına kadar çocuklar at gibi yarıştırılmıyor. Hayatı öğrenmek, çocukları hayata hazırlamak, temel amaçtır. 16 yaşına gelmiş bir çocuk, stres ve sınav kaygısından uzak yaşadığı için, bu durum başarıya da etki ediyor. Çocuklar kendine ve bireysel yeteneklerine güvenen bireyler haline geliyorlar. Bu durum da somut elle tutulur sonuçlara ulaştırıyor. Ülkesini uluslararası sınavlarda temsil eden, ülkesiyle ve insanıyla övünen, ülkesinin yararına çalışan, büyüklerine saygı duyan ve temel insani değerler noktasında da donanımlı olan, eğitimli bir insan profili ortaya çıkıyor.

Fin okullarında “eğitimde fırsat eşitliği” noktasında ayrımcılık yoktur. Bu durum da başarıda önemli bir etkendir. Hiçbir birey, ırkından, dilinden, dininden ve renginden dolayı dışlanmıyor. Eğitimde “ortak bir ses ve eylem” birlikteliği de ayrımcılığın, ideolojik kör bakışın olmadığı özgür ortamda da ülkeyi ileri bir seviyeye taşıyor. Başarı da bu durumda kaçınılmaz oluyor.

Fin okulları, yerel yönetimler ve belediyeler tarafından da destekleniyor. Ülkede boydan boya baştan başa elektrik ağının yayılması gibi kurumlar ve kuruluşlar arasında koordineli bir sistematik ve eşgüdüm hakimdir. Yani iktidar elitleri de eğitime yönelik ciddi bir duyarlılık gösterdiği için, eğitimde başarı üst seviyelere çıkıyor.

Fin sisteminde öğretmenin öğrenciye ödev verme durumu yoktur. Öğrenci dersi derste öğreniyor ve öğrenmenin temel alanı okuldur. Türk eğitim sistemine bağlı okullarda çocuklarımızın ödevini çoğunlukla Veliler yapıyor. Buna “ezbercilik ve kuru bilgiyi” de kattığımızda eğitimden yeterli oranda verim elde edilemiyor. Fin sisteminde ise ezbercilik yerine “yaparak yaşayarak” öğrenme ve “yaşam boyu” öğrenme, temel ilkeler olduğu için başarı olmazsa olmaz bir sonuç olarak yaşanıyor.

Fin okullarında katı bir müfredat yoktur. Öğretmenler kendi ilgi ve alanlarına göre müfredatı kendileri şekillendiriyorlar. Müfredat şekillendirilirken ülkenin milli değerleri esas alınıyor ve herkese eşit eğitim hakkı tanınıyor. Okullar arasında da rekabet olmadığı için “ortak söz birliği” başarıyı tetikleyen bir temel motif özelliği kazanıyor.

Finlandiya Eğitim Sisteminin Uluslararası Sınavlarda Başarı Gösterme Nedenleri

Fin sisteminin uluslararası sınavlarda başarı göstermesinin en önemli nedeni, “niteliksiz öğretmen” sorununu halletmiş olmasıdır. Finlandiya’da öğretmen olabilmek için doktora eğitimi almak gerektiği gibi profesyonel bir mesleki gelişim sürecinde öğretmen adayı nitelikli bir hale gelmektedir. Öğretmenlere, mesleki gelişimleri için hizmet-içi eğitimler verilmekte, otonom bir yapıda özgürce araştırma yapmaları için en uygun koşullar sağlanmaktadır. Finlandiya’da öğretmenler, ekonomik açıdan da desteklenmekte ve bu durum da başarıya yansımaktadır. Nordik sisteme göre, öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler de öğretmenleri yardımıyla belli bir eğitim düzeyine getirilmekte, daha çok da zayıf öğrencilerle özellikle ilgilenilerek akademik başarı düzeyi artırılmaktadır.

Finlandiya’da çoktan seçmeli sınavların erken yaşlarda uygulanmaması, merakı öldürdüğünden, başarıda önemli bir etkendir. Çocuklar çocukluklarını doyasıya yaşamaktadır. Çocuklardaki hayata ve nesnelere yönelik merak duygusu, her açıdan desteklenmektedir. Bu da sağlıklı bireyler yetişmesini sağlamaktadır. Temel eğitim ve ortaöğretimde ödev pratiğinin olmaması da başarıyı getiren temel faktörlerdendir.

Türk eğitim sistemine bağlı Eğitim Fakültelerinde öğretmen yetiştirilmesi, daha çok kuramsal/teorik yönü ağır basan bir süreçtir. Yapılan araştırmalar ve karşılaşılan tablo, salt kuramın başarıda yeterli olmadığını göstermiştir. Oysa ki Fin eğitim sisteminde öğretmen eğitimi, uygulama ağırlıklıdır ve kuramla desteklidir. Nitelikli eğitimcinin yolunu açan bu uygulamalar, başarı noktasında öğrencilere de yansımaktadır. Türk eğitim sisteminde salt teorik bilgiyle donanımlı hale gelen öğretmenlerimiz, staj döneminde kuramı pratiğe dökmekte zorlanmaktadır. Fin eğitim sisteminin uluslararası sınavlarda başarılı olmasının en önemli nedeni budur… Ezbercilik ve aktarmacılık, lisans eğitiminde ve her yerde hâkim durumdadır…

Finlandiya’da öğretmenlerin eğitimi, araştırma ve düşünme odaklıdır. Öğretmenler göreve başlamadan önce özerk olarak araştırma yapabilecek donanıma sahip olarak mezun olmaktadırlar. Fin halkı ve yerel yönetimler de öğretmenlere güvenmekte ve desteklemektedir. Nitelikli bir öğretmen yetiştirilmesi için yerel yönetimler, araştırma yapan öğretmenleri finansal bakımından da desteklemektedir. Türk eğitim sistemine bağlı okullarda görev yapan öğretmenlerin yüksek lisans eğitimi almaları, devletin ve yerel yönetimlerin finansal desteğinden yoksun bir biçimde icra edilmektedir. Araştırma yapmak isteyen öğretmenler de zaman yokluğu ve iş yükünü gerekçe göstererek iyice yalnız bırakılmaktadır. Fin eğitim sisteminin uluslararası arenada başarı göstermesinin temel nedenleri arasında “kaliteli öğretmen ve otonom bir yapıda çalışan eğitimciler” yer almaktadır. Fin eğitim sistemi, eğitimde nitelik sorununu el birliği ile, eşgüdüm içinde, koordineli ve disiplinli çalışarak çözmüştür.

Bu durum da uluslararası sınavlara başarı olarak yansımaktadır.

Finlandiya Eğitim Sisteminin Türk Eğitim Sistemine Yönelik İmkânları

Finlandiya eğitim sisteminde olduğu gibi Türk eğitim sisteminde de öğretmenlik mesleği, itibarlı bir konuma yükseltilebilir. Bunun için de öğretmenlerimizin çalışma koşullarının ve fiziki şartlarının iyileştirilmesi, temel meseledir. Ülkemizde eğitim meselesi, savunma sanayiinden öne çekilirse Türkiye’de birçok anlayış değişebilir. Ülkemizin gündemi, eğitim ve öğretim, nitelikli insan ve etik duruş vb. konulardan oluşursa diğer problemler de eğitimle birlikte çözüme kavuşacaktır. Ülkemizde “nitelik ve etik” sorunu vardır. Finlandiya, eğitim alanında topyekûn seferberlik yaparak “nitelik ve etik” sorununu disiplinli eğitim anlayışıyla, özverili yaklaşımlarıyla bir çözüme kavuşturmuştur. Sorunlarımızın kökeninde “nitelik ve etik” sorunu vardır.

Finlandiya’da öğretmen olmak, kolay değildir, belli aşamalardan geçmeyi gerektirir ve nitelikle ilgilidir. Türk Eğitim Sistemine bağlı okullarımızda da Finlandiya’da olduğu gibi nitelikli bir öğretmen yetiştirmek istiyorsak, “referans ve torpil” anlayışını ülkemizden bir an evvel def etmek gerekmektedir. Nitelikli insanın önündeki en büyük engel, adam kayırmacadır…

Finlandiya eğitim sisteminde olduğu üzere, eğitimden ve okullardan yüksek oranda verim elde etmek için, ülkemizdeki yerel yönetimler ile merkezi idarenin koordineli bir şekilde çalışmasına ihtiyaç vardır. Ülkemizin temel meselesi “eğitim ve nitelikli insan” olursa partizanlıkların da önüne geçilmiş olacaktır. Türkiye’de eğitim “ideolojik” bir mesele olarak algılanmaktadır. Ülkemizin kalkınması ve müreffeh medeniyetler seviyesine çıkma anlayışı tam anlamıyla tesis edilirse, ideolojik kutuplaşma yerini Finlandiya’da olduğu gibi bir “eğitim atılımına” bırakacaktır. Ülkemizdeki eğitim ve diğer bütün alanlardaki atılımlarımızın önünde ayak bağı, ideolojik önyargılardır.

Ülkemizde, Milli Eğitim alanında düşünmeye ve düşündürmeye dayalı “bilimsel” anlayış tam anlamıyla yerleşmemiştir. Daha çok koşmaya, koşturmaya ve yarıştırmaya dayalı bir sınav sistemi ve test anlayışı, öğrencilerimizin beyinlerini köreltmektedir. Bu konuda da Finlandiya eğitim sistemi örnek alınabilir. Okullarımızı ve dersliklerimizi hayatın öğretildiği ve öğrenildiği birlikte yaşam alanları ve yaşam boyu eğitim etkinliklerinin işlerlik kazandığı “bilgelik okulları” haline getirebilirsek, başarı oranında Finlandiya’yı bile geçmek mümkün hale gelebilir. Türkiye’de her alanda olduğu gibi eğitim alanında da temel mesele, bir “zihniyet” meselesidir. Japonya ve Finlandiya, zihin dünyalarını ülkelerinin “faydasına” doğru yönlendirdikleri için “nitelik ve etik” sorununu, süreç içinde el birliği ve işbirliği ile disiplinli ve dakik çalışarak halledebilmişleridir.

Temel mesele, midemize indirdiğimiz lokmanın hesabını mensubu olduğumuz millete verip vermeme meselesidir…

Finlandiya ve Güney Kore Eğitim Sistemlerinin Türk Eğitim Sistemine Faydaları

Güney Kore’de İlkokulun amacı; öğrencilere, sonraki eğitimlerine ve günlük yaşamlarına temel oluşturacak yetenek, karakter ve kişilik kazanmalarında yardım etmektir. Güney Kore eğitim sisteminde olduğu gibi Türk Milli Eğitim sistemine bağlı okullarda da, ilköğretim kademesinde, “günlük yaşamlarına temel oluşturacak, karakter ve kişilik kazanmaları” yönünde etkinlikler, temel bilgiler verilebilir, onları hayata hazırlayacak etkinlik alanları oluşturulabilir.

Güney Kore eğitim sisteminde Ortaokulun amacı; öğrencilere, sonraki eğitimlerine ve günlük yaşamlarına temel oluşturacak yetenek, karakter ve kişilik kazanmalarında yardımcı olmanın yanında, onların birer demokratik vatandaş olmalarına yardım etmektir. Güney Kore eğitim sisteminde olduğu gibi Türk Eğitim sisteminde de ortaokullarda öğrencilerin “demokratik vatandaşlık bilincine” sahip olmaları yönünde bilgilendirici eğitimler verilebilir. Yurttaşlık bilinci yediden yetmişe herkese gerekli olan bir bilinçtir. Güney Kore eğitim sisteminde de Finlandiya eğitim sisteminde de başarının altında ve üstünde yatan temel faktör, “yurttaşlık bilinci”dir. Yani öğrenci ve öğretmenler, ülkelerinin faydasına olabilecek çalışmalara yönlendirilmektedir. Bu konuda ülke genelinde bir “bilinç seferberliği” diyebileceğimiz topyekûn bir kalkınma hareketine eğitim kanalıyla katkı sunmaktadırlar. Öğrenci-öğretmen-veli üçlü sacayağından yüksek oranda verim elde etmenin yolu, yöntemi ve metodolojisi, “yurttaşlık” ortak paydasında buluşmaktan geçmektedir. Güney Kore ve Finlandiya okullarında öncelikli hedef, ülke menfaatleridir.

Güney Kore eğitim sisteminde Lisenin amacı; öğrencilere gelecekte seçecekleri kariyerleri için gerekli yetenekleri kazanmalarında yardımcı olmak ve onlara dünya vatandaşlığı bilinci kazandırmaktır. Yurttaşlık bilinci, beraberinde dünya vatandaşlığı bilincini de getirecektir. Ancak öncelik sağlam bir yerlilik bilinci çerçevesinde öğrencileri dünyaya hazırlamaktır. Bu ise koordineli bir eğitim sistematiği ile mümkün olabilir. Elektrik ağlarının ülke geneline yayılması gibi eğitim kurumlarının devletin öncülüğünde sistemli ve bütünlüklü, bağlantılı bir şekilde çalışmaları, bir dünya başarısını getirecektir. Güney Kore ve Finlandiya eğitim sistemlerinde bu gerçekleşmektedir. Hepsinden önemlisi, eğitimin her kademesinde “hayatla bağı” olmayan müfredatı ortadan kaldırmak, öğrencilere gündelik hayatlarında ve hayatın zorlukları karşısında işlerine yarabilecek bilgiyi içeren bir müfredat hazırlamak, dünyanın tam ortasında ve hayatın her zorluğuyla baş edebilecek özgüveni sağlayan bir müfredat yazılmalıdır. Bundan da önemlisi, öğrencilerin geleceğini 4 yanlış 1 doğruya mahkûm eden çoktan seçmeli test siteminin ortadan tümüyle kaldırılmasıdır. Bu akla ziyan test sistemiyle öğrencilerimiz, taze beyinlerimiz “yarış atı” gibi kullanılmaktadır ve yaratıcı zihin yapıları daraltılarak köreltilmektedir. Öğrenme psikolojisindeki “yaşama yakınlık” ilkesi dikkate alınarak, öğrencilerimiz hayat karşısında savunmasız bırakılmamalıdır. Milli eğitim sistemindeki “milli” kelimesine atıfla, yerli bir eğitim sistemi nasıl kurulabilir’in cevabını Güney Kore ve Finlandiya ve hakeza Japonya eğitim sistemlerindeki iyi örnekler esas alınarak, “kendimize özgü bir eğitim sistemi”nin inşasına girişilmelidir. Bunun kalkış noktası ise yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, yurttaşlık bilinci ve ülke sathına yayılan eğitim seferberliğidir.

İnternet okuma önerileri:

1-İmdat Türkay, “Güney Kore Eğitim Sistemi ve Ölümüne Başarılı Çocuklar!” https://vergialgi.net/guney-kore-egitim-sistemi-ve-olumune-basarili-cocuklar, Erişim: 11.01.2021.

2-Mert Fatih Turanlı, “Güney Kore Eğitim Sistemi”, https://www.mertfatihturanli.com/guney-kore-egitim-sistemi/, Erişim: 11.01.2021.

3-Özalp, Hatice Kübra; Özdemir, Selma; “Güney Kore Sanat Eğitiminin Yapı, Eğitim ve Kültür Bağlamında Değerlendirilmesi”,  https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/949142, Erişim: 03.11.2019.

4-Diazepam, “Güney Kore Eğitim Sistemi”, https://listelist.com/guney-kore-egitim-sistemi, Erişim: 11.01.2021.

5-Arslan, Umut; “Güney Kore Eğitim Sistemi”, https://okul.com.tr/aileler-icin/makaleleri/guney-kore-egitim-sistemi-519, Erişim: 11.01.2021.

6-İş, Engin; “Türkiye Eğitim Sistemi ile Finlandiya Eğitim Sisteminin Okulöncesi Eğitim ve Öğretmen Yetiştirme ve Atama Politikalarının Karşılaştırılması”, http://www.dergipark.org.tr/tr/download/article-file/327851, Erişim: 11.01.2021.

7-Özdemir, Ayşenur; “Bütün Öğrencilerin Finlandiya Okulları”, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/328881, Erişim: 11.01.2021.

8-Biçener, Eda; Dağınık, Özlem; Gökten, Buket; “Finlandiya Eğitim Sistemi”, http://www.tugbacansali.com/finlandiya-egitim-sistemi/, Erişim: 11.01.2021.

9-Can, Taner; “Finlandiya Eğitim Sistemi”, https://www.academia.edu/25047812/Finlandiya_E%C4%9Fitim_Sistemi, Erişim: 11.01.2021.

10-Uyan, Salih; “Türkiye ile Finlandiya Eğitim Sistemleri Arasındaki 15 Fark”, https://www.gelecekegitimde.com/2019/03/06/turkiye-ve-finlandiya-egitim-sistemleri-arasindaki-15-fark/, Erişim: 11.01.2021.

Reklam 2 Makale

Mustafa Nurullah Celep

haberedebiyat.com Genel Yayın Yönetmeni & Edebiyat Eleştirmeni-Kitap Editörü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyicinizi Lütfen Kapatın!

Sitemizi Reklamlarla Fİnanse Ediyoruz Lütfen Reklam Engelleyiciyi Kapatın Anlayışınız İçin Teşekkür Ederiz.