Deneme Yazıları

Sorgulayan İnsan Modeli | Aydın Uzkan

AYDIN UZKAN

SORGULAYAN İNSAN MODELİ

Varlığımızın nasıl acımasız bir işgalin tahakkümü altında olduğunu görebilmek için sorgulamak şarttır. Sorgulayan ilerler, diğerleri daire çizer. Sırf bilgiye olan meraktan değil, yaşamın gerekliliği  ve tekâmül için sorgulamak gerekir.

İnsan fıtratı gereği merak eder ve sorgular. Peki nasıl bir sorgulama? Durmadan kendini tekrar eden polemiklerin ikliminden uzağında durup sorgulama. Ünlemleri soru işaretlerinin yerine koyma ucuzluğunu göstermeden sorgulama. Popülizmden kaçınarak, hakikat için. Birilerini aklamak ya da karalamak için değil, kendini aydınlığa ulaştırmak için.

Doğruyu bulmak için yanlışları sorgulamak gerekir. Gözü bağlı körebe gibi yaşamdan hayatı, neden ben? neden biz? neden dünya? diyerek. “Kendimi ve başkalarını sorgulamak, insan için en büyük iyiliktir,” der Sokrates.

Reklam 1

Cevapların çürümeye yüz tuttuğu, aklıselimin sürekli ertelendiği çağda bu zihinsel duruşu canlı tutmak gerekir. Zira iki ucu keskin bıçak gibidir sorgulamak. Hangi yönden kullanıldığı istikametimizi belirler. Her zaman doğruya götürmese de yanlıştan uzaklaştırır. Kafanın karıştığının değil, kafanın kullanıldığının işaretidir.

Kendini aramaktır bazen sorgulamak. Bunun sonucu, kendisi olabilme ödülüdür. Gerçeklerle yüzleştirebileceği için can yakıcı olabilir. Bu yüzden bazen savaşmaktan bile daha fazla cesaret ister.

Yosun tutmuş bir taşı harekete geçirmeye benzer sorgulamak. Neden ve niçin diye sorarak, merakın ve hakikatin kulvarında yol almaktır. Gözü ve özü namluda olmak gibi, herkese nasip olmayan kutlu bir eylemdir.

Sorgulamak, aklı, mananın önünde diz çöktürmektir. Hakikatin yolunun sahteyi yıkmaktan geçtiği mücadele ortamlarında, daha  da gür çıkmalıdır  sorgulamanın sesi.

Kimileri için seçim, kimileri için biçimdir. İnsanın kişiliğini ve kimliğini şekillendiren, yaptığı sorgulamalardır. İnsanlaşmanın ve uyanmanın gerekliliğidir bu.

Sorulardan çok cevaplara odaklı eğitim sistemleri, sorgulamayı geçiştirir ya da baskılar. Okuma yazma öğrenmek marifet değil, asıl meziyet  onları kullanarak sorgulamayı  başarabilmektir.

Sorgulamayan insan, süngere benzer. Etrafındaki sıvı ne olursa olsun, onu emer. Onlar, potansiyelini kullanamayıp yerinde sayan beyinlerdir. Zihinsel bir konformizmle, hayatı buldukları gibi yaşayıp ölürler.

Merak edip sorduğunda tatmin edici cevap alamayan, kısa cevaplarla geçiştirilen ya da aşağılanıp çekinir hale gelen nesiller, sorgulamanın bahçesinden gül deremez. Ali Şeriati, “Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak ver.” der.

Bazı gerçekleri görüp, eksikleriyle ve hatalarıyla yüzleşmek isteyenlerin eylemidir sorgulamak. Değişmek ve değiştirmeyi hedefleyenlerin alkışlanası gayretidir. Değiştirmeye cesareti olmayan bir düşüncenin sorgulaması marifet değildir.

Sorgulamayan zihin yapısı, cevaplarında ne olduğuyla da ilgilenmez. Ne zaman sorgulamaya kalksa , kendi kalıp düşüncelerine  takılıp düşer .

Hayat, sorgulandığı kadar geniş, sorgusuz geçen günler kadar kısadır. İnsanoğlu nedense mutluyken vazgeçer bu güzel erdemden. Mutsuzken başlar irdeleyip sorgulamaya.

Yaşamak sorgulanmaktan, varlığımız ise biz farkında olsak da olmasak da sorgulamalara cevap vermekten ibaret zaten. Bu yüzden hesaba çekilmeden önce kendisini hesaba çekmeli, sormalı ve sorgulamalı insan. Bu konuda ezberleri bir kalemde silmek kolay olmasa da bir yerden başlamak şart.

Modern dünya, ekranları izlemekten hayatı sorgulamaya ne zaman geçer bilinmez ama, siz yine de bir yerden başlayın derim. Tabii insanları yargılamaktan, sorgulamaya vaktiniz kalırsa!

[Elestirel.net, 07.03.2022]

Reklam 2 Makale

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu