YOKLUK EVLAYMIŞ YOKSUNLUKTAN
SEZA KAYA CELEP
Dinliyordum on dördündeki Zehra’yı,
Yukarı mahalledenmiş oğlan.
Bildim, kavakçıların züppe torunu.
Çirkin yazısıyla not sıkıştırmış eline
“Ya benimsin ya toprağın” hoşuna gitmişti besbelli.
Ne hissettiğini sordum, bağrıma taşı basarken.
Sihirli güçlerim var benim örtmenim,
Görünmezim, duyulmazım,
Şımarık Gülsüm gibi olamadım hiç,
Hiç köfte tabağı ile koşmadı peşimden annem,
Hiç dürtülmeden uyanmadım,
Omzuna çıksaydım bi kerecik babamın
Yalancıktan nazlanır mıydım yeminle bilmem.
O iyi biri hem seviyor beni,
Gönlü olmasa kaçalım der miydi?
Hemide ağlarken mendilini bilem verdi.
Hay mübarek çocuk sevgi miydi sandığın?
Değersizliğin kakması bu yaşadığın,
Yokluk evlaymış yoksunluktan,
Şimdi sayende seninle anladım.
____
EDİTÖRDEN
Şiirden çok hikâyeye yakın duran bir metin. Anlatı üslubuyla kurgulanmış ve yer yer şiiriyeti yakaladığı, lirizme yakın durduğu mısraları var Celep’in. “Hemide ağlarken mendilini bilem verdi” mısraında lirik ve duygulanımcı duyarlık, merkezileşiyor. “Yokluk evlaymış yoksunluktan” mısraı ise dramatik duyarlığa yaklaşıyor. Anlatıcı özne ile anlatı nesnesi (Zehra) arasındaki geçişkenlik ve özdeşleşme ile birlikte mısraların şekillenişini de göz önünde tuttuğumuzda bu metne “anlatımcı şiir” demek mümkündür. Ancak yeni şiirin ifade imkânlarından faydalandığını söyleyemeyiz. Bunun için de Edip Cansever’ın “Çağrılmayan Yakup” ve Turgut Uyar’ın “Akçaburgazlı Yekta” vb. şiirlerini okuyup özümseyerek Modern Şiirin limanlarında dolaşması, havasını iklimini teneffüs etmesi gerekir, diye düşünüyorum. Bir öneri olarak. İkinci Yeni şairleri de anlatımcı şiir yazdılar. İlk dönem şiirlerden sonra 1960 sonrası epik duyarlığı taşıyan “Yeni Anlatımcı Şiir”in imkânlarını da yokladılar İkinci Yeniciler. Mesela Sezai Karakoç’un “Hızırla Kırk Saat” şiiri, epik dekorasyona sahip anlatımcı bir şiirdir. Seza Kaya Celep’te bir “mısra kurma” yeteneği var; yenilikçi şiirin sularına da açılabilirse bu durum onu çağdaş duyarlığa, “çağının şairi” çıtasına yükseltecektir. Şiirsel çıtanın yükselmesi, Celep’in, duyarlığını yeni şiirin imkânlarına açmasına bağlı. Celep’te zaten bu gayret, bu azim ve kararlılık var. Celep’e düşen, şiir güzergâhını cesaretle ve sabırla yürümektir.
Şiirle dolu bir yolculuk olsun.
Yolu açık ve aydınlık olsun. (Mnc)
