Köşe YazarlarıŞiir Yazıları

Derin bir hüznün melankolisi: Kuyudan Ağıtlar

K. Çağlar Aksu’nun Kuyudan Ağıtlar adlı ikinci şiir kitabı, Şiirden Yayıncılık’ın güzide şiir kitapları arasında yer alıyor.

MUSTAFA NURULLAH CELEP

DERİN BİR HÜZNÜN MELANKOLİSİ: ‘KUYUDAN AĞITLAR’

K. Çağlar Aksu’nun Kuyudan Ağıtlar adlı ikinci şiir kitabı, Şiirden Yayıncılık’ın güzide şiir kitapları arasında yer alıyor.

Kuyudan Ağıtlar: Derin Bir Hüznün Melankolisi

Şair K. Çağlar Aksu’nun ikinci şiir kitabı olan Kuyudan Ağıtlar, derin bir hüznün melankolik yansıması olarak yoğun bir duyarlılığın içe / ruha / kalbe yönelik verimlerinden oluşuyor. K. Çağlar Aksu, dergilerde yayınevlerinde çalışmış, ürünlerini seçkin edebiyat dergilerinde yayınlamış, 1979 İstanbul-Fatih doğumlu bir şairimizdir. 2011 yılında ilk şiir kitabı Sır ve Sûr yayınlanmış. İlk şiiri 2004 doğumlu olduğuna göre Aksu’nun ‘2000 Kuşağı’ şairleri arasında yer aldığını söyleyebiliriz.

Reklam 1

Kuyudan Ağıtlar, önemli ve etkili bir şiir kitabıdır. Vurgulanması gereken ilk ve öncelikli husus, Kuyudan Ağıtlar’ın, “gönlün derin dilini” yani kuyusunu bulmuş, içe yankılı özgün bir sesin varlığa aksedişinden oluşmasıdır. Gönülde karşılığını bulan, kalbin iç menfezlerine raptolmuş bir ruhun şarkısı olmasıdır.

İşinde gücünde yorulmayan cümle âlem duysun:

Kuyudan Ağıtlar, yaralı sesine mâkes bulma derdindeki bir şairin lirik-estetik şiirlerinden oluşmaktadır.

Merkezî duygu: Hüzündür…

Bu lirik-estetik toplamın içeriğine gelecek olursak, en temeldeki merkezî duygu hüzündür, diyebiliriz. Düşsellikle birlikte şairin muhayyilesindeki hüzün temi, onun yorgun ruhuna imgesellikle yansımaktadır. Varoluşun, daha doğru bir deyişle gönlünün özge hâllerini anlamlandırmak çabası, duygulanımlarını şairanelikle tanımlama gayreti, ruhsal açıdan yabancılaşması, bu yabancılaşmayı aşk, yalnızlık ve hüzünle aşma çabası, yiten değerlere, sahiciliğe yakılan ağıtlar ve en önemlisi de saf ve bozulmamış olana yönelik vurgular, Kuyudan Ağıtlar’ın alameti farikalarıdır, diyebiliriz.

Rüya, aşk, hayal, hülya, düş, ağıt, yeis, saflık, muhabbet, düşüş, çözülüş, yalnızlık, dünya, yara, kuyu, nefes, ölüm, gül, ayna, acı, dua, kan, hüzün, yağmur, söz, duygu, şarkı, küf, alev, uyku, gök, toprak, tohum, mezarlık, çöl, ateş, meçhul, kum, kalp, gönül, karanlık, gece, Tanrı, kader, keder ve benzeri kelimeler de şairin gönül kuyusundan karanlık dünyamıza serptiği imgelerle hâlelenmiş ve ağıtlarla taçlanmış hazinelerindendir.

Bu kelimelere bakarak, Aksu’nun ilk elden şairanenin yaldızlı çemberinden şiirler devşirdiğini söylemek mümkündür. Daha çok da “Servet-i Fünûn duyarlılığı” diyebileceğimiz bir şiir akarıdır bu.

Aksu’nun söyleyiş biçimi

Aksu’nun edebi tarzı, yani şiirsel söyleyişi biçimlendirme tutumu, seçik olmamakla birlikte, bir imgecinin simyager tavrına daha yakındır. Aksu için şiir bir ‘büyü sanatı’dır.

Kelimelerin, ifade ve ibarelerin, imgelerin, duyguların ve hallerin büyüselleştirme etkisine maruz kalarak, şiirsel söze biçim verdiğini görüyoruz şairin. Buna karşılık, akılla çalışan keskin bir gerçeklik algısına sahip olmadığını ifade edebiliriz.

Eleştirel Değerlendirme

Bize göre Aksu’nun, bu kitabı özelinde konuşacak olursak, en temel zaafı içinde yer aldığımız hayattan kopuk bir düşsellikle şiirlerini biçimlendirmesi, inşa etmesidir. İmgeleminin gerçeklikten yana değil de duyuşsal köklerinin gündelik hayatta olmadığı ‘hayal’den yana bir çalışması vardır şairin. Şair Aksu bu kitabında muhayyileye biraz fazla ağırlık vermiştir.

Kuyudan Ağıtlar’ın ikinci temel zaafı, seçik ve doğrudan ifadeyi, temiz Türkçeyi esas almak yerine, sözü zarifane yönünden aktararak, ‘koygun’ bir dille mısralarını metne aktarmasıdır.

Kuyudan Ağıtlar, bu iki temel zaafının ötesinde, bize göre öne çıkan en önemli niteliği, şairin zengin düş evrenini okura sunmasının yanında, “güneşi gönlünde taşıtan ariflere” özgü bir ruh derinliği ve bilgeliği ile “cebimizdeki tanrılarla ömür tükettiğimiz” bu fani, gelimli-gidimli dünyada biz ihtiras sahiplerine çarpıcı ve sarsıcı bir ayna olmasıdır…

Acıdan müteşekkil bir ayna…

“Saatini hüzünlerin şimdiden kurdum

çalınca öleceğim gölgesinde saflığın

şarkısına yıkılıp güle gömüleceğim

dile düştüğüm yere dilsiz döneceğim” (s. 167)

Bu kitabı neden okumalıyız?

Şu sebepten: İlhamen yazılan bu şiirlerin bugünün okuyucusuna söyleyeceği hususiyetli kelimelerden olan saflık ve masumiyetin dünyasını yeniden ve yeniden düşünmek için.

O dünyaya yeniden dönmek mümkün mü?

İşte K. Çağlar Aksu, o dünyayı şiir sanatı aracılığıyla yeniden şiirsel gerçeklik boyutunda kurup gösteriyor okuyucusuna.

Ali’nin sırrını, Yusuf’un sınavını modern insanın hâllenmeleri noktasında yeniden okumak-sezmek, neyi kaybettiğini yeniden ve yeniden hatırlamak ve hatırlatmak isteyenler, okuyun Kuyudan Ağıtlar’ı.

Daha da derinleşin ve kurtulun!

Delirmemek için şiir…

K. Çağlar Aksu, Kuyudan Ağıtlar, Şiirden Yayıncılık, Mayıs 2019, İst.

Reklam 2 Makale

Mustafa Nurullah Celep

haberedebiyat.com Genel Yayın Yönetmeni & Edebiyat Eleştirmeni-Kitap Editörü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu