Hikâye YazılarıKöşe Yazarları

İlk Göz Ağrısı: Kapanda Bir Hayal | Burhan Alsan Yazdı…

İlk Göz Ağrısı: Kapanda Bir Hayal

İlkler, hayatın her alanında daima mühimdir ve ayrı bir yer tutar. Yeni bir yola çıkmak ve farklı başlangıçlara kapı aralamaktır. Edebiyatta da ilk yazı, ilk eser yahut yayımlanan ilk kitap çok başka bir heyecana gebedir. Kapanda Bir Hayal, tam da bahsettiğim gibi ilk olma özelliği taşıyan bir kitap. Burcu Ünlü’nün ilk göz ağrısı. Eser, İthaki Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturuldu ve hayli ilgi gördü. Birkaç gün içinde ikinci baskısı dahi yapıldı. Kitabı okuduğumda bu denli beğenilmesinin hangi saiklerle gerçekleştiğini daha iyi idrak ettim.

Kapanda Bir Hayal’de on tane kısa öykü yer alıyor. Aile, ev, ölüm, kadın, baba, eksenli izleklerin elem, yalnızlık, öfke gibi duygularla harmanlandığı; insanı muhtelif mevzularda düşündüren ve birçok şeyi sorgulamasını sağlayan bir yapısı var eserin. Birçoğumuzun hayatından izler taşıyan konular işleniyor. Kitabın insanı etkileyen bir diğer yönü ise duygu yoğunluğunun hissedilir derecede olması. Eserde hayata dair birçok şeyi görebiliyoruz. Acılar, pişmanlıklar, insana dair eksiklikler birçok öyküde kendine yer buluyor. Yazar, öykünün atmosferini doğru bir kurguyla bütünleştirdiği için bir çırpıda okunuyor.

Hayatın daha keskin sınadığı insanlar yazarın öykülerinde kendine yer ediniyor. Yazar, ilk öyküsünde parmakları olmayan bir çocuk üzerinden o aileyi anlatıyor. Parmaksız bir çocuğun gözünden hayatın zorlukları, olumsuz yanları, anne baba ve çevre tepkileri hem ironiyle hem de içtenlikle anlatılıyor. Günlük konuşma diliyle oldukça içten cümleler bütünü yazarın kendine özgü bir yapı oluşturmaya çalıştığını gösteriyor. Cesur ve ironiyle harmanlanmış düşüncelerin samimi bir üslupla aktarıldığını görüyoruz.  “Sordum anneme, Allah unutmuş mu bana parmaklarımı vermeyi?” dedim. Annem bir köpürdü. Tövbe haşa hiç unutur mu, dedi. O zaman niye vermemiş dedim. Senin de sınavın böyle olsun diyedir, Allah’ın işine karışılmaz, dedi.” (s.11)

Hayat kimine çelme takarken kimine kucak açar. Bu durumda kişisel tercihlerimizin payı olsa da feleğin çemberinden hepimiz geçeriz. Yazarın bir diğer öyküsünde bambaşka hayatları olan iki kardeşi okuyoruz. Bir film tadında ilerleyen öyküde iki karakterin içinde bulundukları hayatın iç yüzlerine dair yaptıkları sohbet birçok şeyi açığa vuruyor. Acı, dram ve zorluklar içinde geçen bir ömür… Dışlanan kız çocuklarının kalplerinde oluşan yaraların, ailede esirgenen sevgilerin ne çok eleme gebe olduğunu içimiz yanarcasına anlıyoruz.

Reklam 1

Aile içi sevgisizlik ve iletişimsizliğin açtığı derin yaralar kötü bir baba figürüyle tamamlanıyor. Baba sevgisinden mahrum kalanlar yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde ne denli acılara ve zorluklara maruz kaldıklarına tanıklık ediyoruz. Ham kalan insanın yanlış tercihleri, pişmeyen ve olmayan bir hayata kapı aralıyor. Yoksulluk, açlık, kavga ve şiddet yazarın kurguladığı öyküde sorgulamamız gereken birçok şeye indirgeniyor. Kadınlığın zor hâllerini, katlanması güç durumlarını ve hayatla mücadelelerini dışa vururken bir yandan bunun sorumlularına dikkat çekip eleştirel bir tutum takınıyor. Bazen ironiyle bazense sert dokundurmalarla yapıyor bunu. “Neler neler dediler bana… Milletin ağzı torba, çöp torbası, büzüverdim hepsinin ağzını, bunları kafama takmadım. Ama öksüzü, yetimi, işçiyi, düşkünü çok takarım kafama. Onların acılarını defterimde biriktiririm. Hem zaten bize ne çok biriktirmek öğretilmedi mi?” (s.43)

Konuşma diliyle serpiştirilmiş cümlelerdeki samimiyet okurla sohbet havasında ilerliyor. Bununla beraber betimlemeler ve benzetmeler anlatımı güçlendiriyor ve eseri cazip kılıyor. Okuru içine çeken üslubuyla yazar olaylar arası geçişleri de son derece profesyonelce yapıyor. Öte yandan bir yerlere mesaj vermek isteyen yazar havası öne çıkıyor. Kurguladığı öykü atmosferinin en doğru yerlerine yerleştiriyor o mesajı. Esasen okurun işi kolaylaşıyor. Üstelik eserin sürükleyiciliği de cabası. Burcu Ünlü’nün, ‘’Çocukluğuma’’ diyerek sunduğu öyküler, direkt olarak hayatın derin yaralarından fışkırıyor. Aile içi dramlar, ölüm, pişmanlık, yalnızlık, insanların ikiyüzlülüğü yazarın öykülerinde yer alıyor.

ÜNLÜ, Burcu, Kapanda Bir Hayal, İthaki Yayınları, İstanbul, 2021.

Burhan ALSAN

Reklam 2 Makale

Burhan Alsan

Kitap Eleştirmeni

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu