EleştiriKöşe YazarlarıŞiir Yazıları

Eskimeyen Yazılar | “Su Lekesi” Üzerine Yazdık…

Mustafa Nurullah Celep

BÜNYAMİN GÜREL’İN 4. ŞİİR KİTABI “SU LEKESİ” ÜZERİNE KISA ELEŞTİREL NOTLAR

1.

Şair Bünyamin Gürel, 4. şiir kitabı Su Lekesi’ni Klaros Yayınlarından çıkardı.

Şair Gürel’in lirik ve hissî bir kalemi var.

Reklam 1

Su Lekesi’ndeki şiirlere “hissî ruhsallık” şiirleri diyebiliriz.

Şairin kompozisyon çalışmasında belirleyici olan, “aklî ve zekâya dayalı” bir etkinlikten ziyade, “duygular ve hislenmeler” temel görevi görüyor. Yani şiirlerinin harcını “duygu”dan karıyor Gürel.

Su Lekesi’ndeki şiirler üç bölüme ayrılmış bir vaziyettedir.

Su Lekesi’ndeki şiirlerin özünde, içeriğinde aşk, hüzün ve ölüm temleri ağırlıktadır.

Ancak bu şiirsel özün temel duygu motifi “aşk” oluyor.

Gürel’in aşkı doğa ile birlikte ele alan bir tutumu vardır.

“rüzgârı konuşalım istersen

bu delişmen rüzgârı

tutup perçeminden anıların

gülüşüne güller üleştiren

bana hoş kokunu getiren rüzgârı konuşalım” (s. 23)

2.

Şair Gürel’in lirik ve hissî şiirlerinde belirleyici olan bir diğer temel izlek de “ölüm hissiyatı”dır.

Kardeşinin 2018’deki vefatı dolayısıyla kaleme aldığı “Ağıt” Şiiri, sahici hissiyatı ve etkili, etkiler bırakan duygu-yoğun içeriğiyle akılda uzun yıllar kalmaya aday bir şiirdir.

Şair Gürel’in “Ağıt” şiiri, aynı zamanda sosyal medyadaki sahte hissiyata ve yapay/yapmacık taziyelere yönelik bir eleştirellik de içerir:

“acımı unutmalı mıydım

emojilerle konuşulan bir zamanda

mümkün müydü bu” (s. 51)

3.

Gürel’in Su Lekesi’ndeki öne çıkan belirleyici bir diğer izlek de “çocukluk”tur.

Şair Gürel, çocukluğuna sıkı sıkıya bağlı bir kalem sahibidir.

Bir Fransız yazarın da belirttiği gibi, şiirlerinin anavatanı, ana yurdu çocukluğudur diyebiliriz.

Bu bağlamda lirik şiirsel akarının temiz ve berrak bir Türkçeyle okura yansıdığını ifade etmek mümkündür.

Yani Gürel’in şiirleri, üstüne başına, huyuna suyuna ve tabiatına birebir benzeyen şiirlerdir. Ne ise o olarak yazar. Numara yapmaz. Sahte duygu taklidinden uzaktır. Ruh evreninde ne hissetmişse bunu doğallıkla, kendiliğindenlikle dışa vurur.

Şair Gürel’in çocukluğunu ele alış ve kavrayış biçimi, hüzün, yazgı ve doğa ile birlikte bir duyuş biçimini yansıtır:

“bu dizeler de benim hüznümdür anne

şimdiye dek sana söyleyemediğim” (s. 55)

4.

Şair Gürel’inmecazlara dayalı bir şiiri var. Yazarın mecazların ardına sığınarak bir şiir kurması, şiirsel sözün, şairin söylemek istediği ana iletinin belirsizlikle ve seçik bir biçimde dışa vurmasını engelleyen bir şeydir. Bu bağlamda sözü, ifadeyi somut ve doğrudan bir söyleyişle ifade etmesi, meramını ve derdini yansıtmada şairin kalemine bir etkililik katacaktır; bununla birlikte bu somut ve doğrudan doğruya söyleyiş, şairi benzeri lirik şairlerden da tefrik edecektir.

Örneğin şu mısra gibi bir söyleyiş belirlerse bu somutluk, onu gündelik hayatın mıntıkalarına da yakın kılacaktır:

“güvercinlerle iyi geçin” (s. 12)

“eldiven giy

maske tak

temassız gerçekleştir ödemeni” (s. 33)

Bu son alıntıladığımız mısraların yer aldığı şiirin genelini düşündüğümüzde, burada şiire özgü bir prizmadan, bir değiştirim / dönüştürüm olayından bahsetmemizi gerektirecek estetik bir işlem yoktur. Yani ayrıca estetik işleme gerek yoktur. Çünkü şiir, zaten atmosferiyle şairin vermek istediği mesajın önemini yeteri kadar hissettiriyor. Ayrıca bir işlem, bugün deneysel şairlerin birçoğunun da yaptığı gibi, kelimeler üzerinde, o da daha çok Çağın sembolik yapısını büyü bozumuna uğratmak adına, bir dil işçiliği yapmak olacaktır. Oysa buna gerek yoktur. Çünkü savaş döneminde yaşıyoruz. Dünyada kan var. Vahşet var. Eşitsizlik ve yoksulluk var. Şiddet var. Haksızlıklar var. Zulüm var. Türkiye’nin doğusunda savaş var. Ortadoğu’da bomba var. Lafı eğip bükmenin ne anlamı var?

Örneğin şu mısra üzerinde ve bu mısradan hareketle bir “dışa doğru bir duyarlık” geliştirebilirse Gürel, alnımızı göverten, yüzümüzü ağartan, ihtiyacımız olan bir şiire varacaktır:

“kapının ardında değişen ve enleşen

enleştikçe genleşen

kandan ve yine kandan beslenen yeni dünya düzeni

kapının adında çözmesi güç bir ahir zaman denklemi” (s.89)

5.

Su Lekesi’nde benim favorilerim diyebileceğim en çok hangi şiirleri beğendim?

“Serçe Limanı”, “Konuşalım”, “Su Lekesi”, “İç Mekân”, “Tehlikeli İsimler”, “Ağıt”, “Milyon Taşı”, “Hüzzam”, “Çarpışma”, “Ayrılık Çeşmesi İstasyonu”, “Aynasızlar” şiirleri geleceğe kalmaya aday, kalıcılık kat sayısı yüksek şiirlerdir.

İçlerinden “Çarpışma” şiirine özellikle dikkat çekmek isterim. Bu şiir, şairin dinamik hayatından beslenir ve güç alır. Güçlü bir hareket ve enerji kaynağını bünyesinde barındırır. Şair Gürel, bu şiirinde, Varlıktaki oluşa, harekete ve denge halinde coşumcu dünya görüşünden hareketle yeni bir bakış getirir. Bu şiirde ruhlarından çarpışmasından doğan dinamik bir hayat ritmi, tabiatla bir tarz frekans kurma arayışı vardır.

Şair Gürel’in lirik ve hissî şiirlerinden oluşan Su Lekesi, günümüz edebiyatına samimiyeti ve sahiciliğiyle güç kaynağı olmuştur. Adorno’nun lirik şiiri siyasî şiirle birlikte düşünmesine koşut olarak, şair Gürel de şiir sanatını düşünce ve gerçekliğe daha çok yakınsayabilirse; bu yazınsal tutum, onun en belirgin bir alâmeti farikası olacak, Büyük Türk Şiiri güzergâhına adını altın harflerle yazdıracak, sanatının ve sanatından doğmuş biçimlenmiş estetik dünya görüşünün kalıcılık kat sayısı yükselecektir.

Kalemi daim olsun.

(1)    Bünyamin Gürel, Su Lekesi, Klaros Yay. Şubat 2021, Ank.

Satın almak için tıklayınız:

https://www.dr.com.tr/Kitap/Su-Lekesi/Edebiyat/Siir/Turk-Siiri/urunno=0001909325001

Reklam 2 Makale

Mustafa Nurullah Celep

haberedebiyat.com Genel Yayın Yönetmeni & Edebiyat Eleştirmeni-Kitap Editörü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyicinizi Lütfen Kapatın!

Sitemizi Reklamlarla Fİnanse Ediyoruz Lütfen Reklam Engelleyiciyi Kapatın Anlayışınız İçin Teşekkür Ederiz.