Şiir YazılarıEleştiriKöşe Yazarları

Mesuliyet Günlerinde Şiir’e Dair Eleştirel Değiniler

Mustafa Nurullah Celep

Mesuliyet Günlerinde Şiir’e Dair Eleştirel Değiniler

Eray Sarıçam’ın Mayıs 2023 tarihli ilk eleştiri kitabı ‘Mesuliyet Günlerinde Şiir’ (*) Fabrik Kitap etiketiyle çıktı.

Sarıçam’ın bu çalışması, günümüz şiiri üzerine yazılmış, daha çok kuşağını merkeze alan deneme ağırlıklı bir eleştirel toplam. Yani Sarıçam, deneme-makale arasında ama daha çok öznel üslubu ve izlenimci yaklaşımlarıyla deneme diline daha yakın bir kalem.

Sarıçam’ın bu eseri, eleştirel yaklaşımlarını içerdiği gibi kendi kuşağı dışında kalmış şairler ve şiirleri üzerine yazıları da ihtiva ediyor. ‘Kendi kuşağı’ diyorum ama ortada toplu duruşları, ortak sesleri ve karşı çıkışlarıyla bir kuşak var mı yok mu diye de sorulması gerekir.

Reklam 1

Bu özellikleri haiz bir 1990 Kuşağı’ndan yani 71’liler Kuşağı’ndan bahsedebiliyoruz ancak asgari düzeyde ortak bir dil ve poetikadan ve ortak sesten yoksun 2010 Kuşağı’ndan nasıl bahsedebiliriz, diye düşünmekteyim…

Evet, bir kuşaktan, bir edebiyat ve şiir kuşağından bahsedebilmek için öncelikle bir dergi etrafında şair eleştirmenlerin bir araya gelip toplanmaları ve ortak bildiri, ortak edebi-eleştirel görüş muvacehesinde seslerinin gür bir şekilde duyulduğu atılımcı ve atılgan bir kuşak akla gelir. Geçmişten bugüne edebi kuşaklar hep bu şekilde oluşmuş ve kıyasıya bir kavga vermişlerdir.  2010 Kuşağı böylesi bir edebi topluluk mudur, diye sorulması gerektir…

Hangi Kuşak?

Bu cesaretli ve sağlam bilgi birikimine ve eleştirel donanıma sahip, edebi ortama ağırlığını veren bir edebi kuşak mıdır 2010 Kuşağı? Bu da sorulması gerekir…

Gel gör ki Sarıçam’ın bahsettiği 2010 Kuşağı’nda böylesi dinç ve dinamik bir birliktelikten bahsedemiyoruz, bilakis bireysel bir kuşaktır 2010’lar. Hakeza 2000 Kuşağı’nın bireysel oluşu gibi… Aynı durum, çerçevesini çizdiğim aynı manzara 2000 Kuşağı için de geçerli. Yani bahsettiğim çerçevede 2000 Kuşağı’ndan da bu durumda bahsedemiyoruz.

Hakikat şu ki atomize olmuş bir çağda yaşıyoruz. Sarıçam ve arkadaşlarının göremediği husus, çağımızın ‘parçalılık’ niteliğiyle kötüden kötüye atomize bireylerden müteşekkil olduğudur. Sarıçam ve arkadaşlarının göz ardı ettiği nokta, çağımızda ‘bireyselleşme’ olgusunun tarihinin en uç boyutlarına varmasıdır.

Çağı tanımak gerekir…

Postmodern atomik bireylikler çağıdır bu.

Bu öyle bir çağ ki küçük küçük topluluklarla parçalara ayrılmış insanların bireysel kaygılarla ama tamamen bireylik iç güdüsüyle hareket ettiği bir zamandır…

Minicik adacıklar, bireysel çıkışlar, karşı çıkışlar, hatta giderek bireyci itirazlar, yaşadığımız bu postmodern zamanlara damgasını vurmuştur. Böylesi bir çağ anlayışını göz önünde bulundurması gerekir, Sarıçam ve diğer genç şair arkadaşların.

Böylesi zaman anlayışının olduğu bir ortamda Sarıçam’ın ve diğer arkadaşlarının kuşak bilinciyle hareket etmeleri, inandırıcı ve gerçekçi görünmüyor. Hem biraz gülünç kaçıyor hem de ortada bir gerçeklik olarak ‘bireyselleşme’ olgusu göz ardı ediliyor.

“Liberal misin değil misin?”

Bu gerçeği ifade ettikten sonra, biz yine de Sarıçam ve diğerlerinin “kuşak bilinci”yle hareket etmelerini ve bir şiir davası gütmelerini önemli buluyoruz

Ortada bir şiir davası ve kavga edilecek şairler topluluğu olmasa da Sarıçam’ın, temel meseleyi “liberal misin değil misin?” anlayışından hareket ederek, Türklük bilincinin merkezinde düşünmesini önemli görüyoruz

Eğer kavga verilecekse Türk-anti Türk çatışması ve “Türk müsün gâvur musun?” ikileminde verilmesi gerekir, diye düşünüyoruz.

Yine Sarıçam’ın deneysel şiire, kısmen de kendi kuşağına eleştirel yaklaşımını cesaretli ve dikkate değer buluyoruz.

Tüm bunları ifade ettikten sonra, Sarıçam’ın kitabını okurken takıldığım hususlara değinmek istiyorum:

Her yönüyle tutarlı olmak gerekir…

a-Eren Sarıçam’ın, kuşağı içinde şiiri ‘mesuliyet meselesi’ olarak algılaması ve düşünmesi ve hatta savunması cesaretli bir girişimdir. Kendi kuşağından birçok şair, genç-yaşlı birçok yazar edebiyatçı, liberal kokuşmuşluğa ve manen çürümüşlüğe dibine kadar batmışken, Sarıçam’ın sorumluluk “şuuru”yla hareket etmesini önemli ve takdir edilmesi gereken bir atılganlık olarak yorumluyorum.

Ancak hem şiiri mesuliyet meselesi olarak görmek hem de Twitter’a ve teşhir çağına eleştirel yaklaşırken ikircikli davranmak ve kesin tavır sahibi olmamak, bu satırların sahibine göre apaçık göstergeleriyle bir tutarsızlıktır.

b-Bir diğer husus, şemsiyenin dışında bir şair olduğunu bildiğimiz Sarıçam’ın, şemsiyenin tamamen içinde bir şair hakkında övgü yazısı yazması, ayriyeten bir yazınsal tutarsızlık örneğidir. Kaldı ki Mustafa Akar hakeza Furkan Çalışkan vb. isimler yaklaşık 20 yıldır ağabeylerinin gölgesinden yani şemsiyelerin içinden bir an bile ayrılmamışlar ve mutlu-mesut bir şekilde yaşamaya devam ediyorlar…

Sarıçam’ın bu kitabının ilk dosya halinde yer alan Ali K. Metin ve bendenizin şiirleri hakkında yazılmış yazılar da çıkarılmış kitaptan. Oysa ki bu iki isim, şemsiyenin bütünüyle dışında iki bağımsız şair-eleştirmendir. Kaldı ki Akar’ın 2000’ler şiiri içinde ağırlıklı bir yeri var mıdır, diye bir soru da sorulması gerekir…

Zihniyet değişimi?

Ne olmuş da 20 yıllık bir süreçte bir ‘zihniyet değişimi’ yaşamış Akar? Duygu ve düşünce evreninde “Devrimci” hangi kararı alarak bir zihniyet değişimine gitmiştir?

Sarıçam’ın yazı konusu olarak Akar’ın şiirini ele almasında, şairin farklı yayın organlarında mesela Ketebe, Muhit, Muhit Kitap, Sabit Fikir ve Nihayet gibi edebi mecralarda görev almasının rolü var mıdır? Vs. vs.

c-Takıldığım başka bir husus da kitapta fazlasıyla tashih hatalarının göze batacak kadar yer almasıdır. Sayabildiklerimle ifade edecek olursam, sayfa 51’e kadar toplam 17 tashih, kelime ve harf hatasıyla karşılaştık. Bu da ‘düzelti’den sorumlu Süleyman Emre Bayrak’ın işini düzgün ve hak ettiği ölçüde yapmadığını gösterir. Bir kitapta 7-8 tashih hatası hoş görülebilir ama 50’ye yakın kusurla karşılaşmak, teknik bakımından özensiz bir baskıyla karşılaştığımızı söylüyor bize.

Kitabın en önemli ve değerli bölümü

d-Bize göre bu kitabın en dikkate değer bölümü, “Şair Neye Yarar Hatırlamazsa” başlıklı bölümde yer alan yazılardır. Burada Sarıçam hem insani bağlamda hem eleştirel tespitler noktasında hem de gün yüzüne çıkarılması gereken, yitik, göz ardı edilmiş, arka plana atılmış, vefat etmiş şairleri bize tanıtması ve bu yok sayılmış şairleri belirginleştirmesiyle önemli ve kalıcılık değeri taşıyan bir girişimde bulunmuştur. Eray Sarıçam sadece bu bölümle bile kalıcılık katsayısı yüksek bir yazınsal iş ortaya koymuştur

e-Takıldığım bir diğer husus da şiir görüşü ve eleştirel yaklaşım bakımından, Osman Özbahçe ve Hakan Arslanbenzer’in kitap üzerinde belirgin bir şekilde gölgesinin düşmesidir, bu durum 30 yaşında genç bir şair-eleştirmenin ilk kitabı özelinde hoş görülebilir ama sonraki eleştiri kitapları için daha kendine özgü poetik görüşlerin yer alacağını ummak da bir umut vesilesidir.

f-Eray Sarıçam, Osman Özbahçe’nin, Hakan Arslanbenzer’in poetik anlayışlarının üzerine ne koymuştur, İsmet Özel’in Türklük Mefkuresi’nin üstüne hangi tuğlayı eklemiştir, soruları sonraki kitaplar için sorulacak sorulardır ve erkendir.

Teorilerle yazılara boyut katmak…

Takıldığım bir başka konu, Sarıçam’ın Batılı modern ve postmodern edebiyat teorilerinden neredeyse hiç beslenmediğidir. Sarıçam, edebiyat teorilerinden beslenerek şiir anlayışına bir derinlik ve zenginlik, haddi zatında bir yoğunluk da katabilir. Bu da sonraki kitaplarında anlaşılabilecek bir şeydir ve bekleyip görmek gerekir.

Bütün şemsiyelerin dışında olduğuna inandığım genç şair-eleştirmen Eray Sarıçam’ın artık bundan sonrası için, söyledikleri, yazdıkları ve eyledikleriyle daha tutarlı hareket ederek bütünlüklü bir edebi şahsiyet nasıl ortaya konulur, somut davranış düzeyinde göstermesi gerekir.

Sağlam bir kavga bilincine sahip olan Sarıçam’ın bu kavi ve tavizsiz duruşu ortaya koyup somutlayacağına inanıyorum.

Yolun açık ve aydınlık olsun şair adam!

Şiir davan kutlu olsun!

(*) Eray Sarıçam, Mesuliyet Günlerinde Şiir, -günümüz türk şiiri üzerine yazılar-, Fabrik Kitap, Mayıs 2023, İst.

söz ve yazı konusu kitabı satın almak için tıklayınız:

https://www.kitapyurdu.com/yazar/eray-saricam/200666.html

Reklam 2 Makale

Mustafa Nurullah Celep

haberedebiyat.com Genel Yayın Yönetmeni & Edebiyat Eleştirmeni-Kitap Editörü

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyicinizi Lütfen Kapatın!

Sitemizi Reklamlarla Fİnanse Ediyoruz Lütfen Reklam Engelleyiciyi Kapatın Anlayışınız İçin Teşekkür Ederiz.