Mustafa Nurullah Celep
İnsan, Devlet, Tarih, Dünya ve Hakikatle Sargılı Derin Yaralar:
Kenan Yusuf’un “İşgalcine Benzemek” Adlı İlk Şiir Kitabı Üzerine Yorumlar
İçeriden kanayan bir ruhu, bir doğası var Kenan Yusuf’un şiir seslerinin; bu sesler, şairin yaralı doğasından beslenerek bazen devlete bazen de aşka ve çocukluğa çarpar. İşgalcine Benzemek[1] ruhta yankısını bulan şiirler toplamıdır. Yara alan bu şiir sesleri, bazen de aşktan tarihe geçerek, geçmişin kalın ve sırları dökülmüş aynalarına birdenbire çarpar, çocuklukta ve anne-babanın duygu evreninde sükûn bulur; yine de şiir öznesinin duygusal açmazları, onu ‘dünyaya doğru yürüyen’ bir pozisyona da sevk ettiği için, iç dünyadan dışarının dünyasına bir yönlenme söz konusudur. En nihayetinde iç’ten dış’a doğru olan akışta başlangıç noktası ruh dünyasıdır:
“içe doğru bir yolculuk” (Eve doğru s. 17)
Beşerî tecrübeden geçmiş şiirler
İşgalcine Benzemek’in şiir öznesi, zamanın, çağının, devletin, aşkın acılarından mustarip yaralı bir öznedir; bu şiir öznesi, kırılgan, içli ve dokunaklı bir sesle konuşur ama asla duygusal olanın bulamacına ve bataklığına saplanmaz. Dünyanın özündeki ‘trajik acı’yı fark etmenin bilinci ve olgunluğuyla konuşur. Konuşan, beşerî tecrübeden geçmiş, deyim yerindeyse acının sınavlarından ve sınırlarından geçmiş, durmuş oturmuş seviyeli bir şiir kişisidir:
“Kamburumla oynarken fark ettim dünyayı
Zamanın denen tüccarın eleğinden geçtim
Bir maceraya râm oldum içe akan
Çağ denen o yankıdan geçiyorum
Şimdi aheste aralanmakta perde” (Eve doğru, s. 17)
Yaralı bir bilincin yankılı sesiyle buluşur İşgalcine Benzemek’in okuyucuları. Şairin bilincinin yara almasına birincil sebep, aşktaki ayrılık ve şairin ruhunun kalabalıklığıdır.
“Rüzgâr saçlarına değince erer muradına
Ya ben” (Bir şarkı söyle, s. 20)
“Beni uzun yollarda tedbirsiz bir bırakan yâr
Bu cılız kanatlar yetecek mi dersin?” (Şaşmaz şaşkınlık, s. 21)
Devletten sunturlu bir tokat yiyen, dirgenli ayrılıklar yaşayan bu lirik tabiatlı şiir kişisi, efkârlı ve hüzün yüklü bir şiir kişisidir aynı zamanda. Bu duygu içre şiir kişisinin ve genel olarak İşgalcine Benzemek’teki şiirlerin öne çıkan en belirgin özelliği, çocuklara, çocukluğa yani safiyete yönelik duyarlılığıdır, diyebiliriz. Bu şiir kişisinin, saf ve doğal olanın duasında ve aynasında Allah’ı gören özgün bir bakışı vardır. Ve şiir de en doğal hâliyle kendine münhasır bir kimlik kazanır:
“Bir çocuğun duasında gördüm seni Tanrı’m
Diller sular akıyordu dudağından
Dilimde yer eden zehrin acısı azaldı
Sen söyletiyorsun bana bunları
Biliyorum.” (Çocuk, s. 32)
Şiirler doğal bir konuşma formuna sahip
İşgalcine Benzemek’teki şiirlerin bir diğer özelliği de mısraların doğal ve içten bir konuşma formuna sahip olmasıdır. Şiirler içinde zorlama mısralar görülmediği gibi şairin yapay / yapıntı bir duyarlılığına da rastlamıyoruz. Bu, günümüz lirik şiiri için ayırt edici bir niteliktir. Ne ise o olarak konuşan bu şiir kişisi, yaralarını konuşturma ve metne aktarma konusunda da bir kendiliğindenliğe ve doğallığa sahiptir. Klişeden bıkmış genel lirik şiir okuyucusu için etkileyici bir sestir bu. İmge oluşturma tarzı bakımından da içtenlikli şairlere özgü duyarlı ve yalın bir biçimlendirme söz konusudur:
“Bize kuş seslerinden kafes yapmışlar
Seninse dillerin dünyanın en doğusu
Sana çıkan masallar bilirim
Elbet ki doğudan beslenir
Ama bizi kör kıyılara yazmışlar” (Dünyanın en doğusu, s. 37)
İşgalcine Benzemek’teki öne çıkan temleri sıralayacak olursak, hüzün, acı, aşk, ayrılık, mazi, zaman, devlet, çocuk, kalp, hayret, yara, insan, şarkı, taşra, ölüm, hayat, içtenlik, hastalık, iyilik, kötülük, dünya, sahicilik, rüya, gök, ömür, yol, neşe, tanrı, anne ve baba, dağlar, varlık, kader, şeytan, ağaç, tabiat, hakikat, yalnızlık, gök, at, geçmiş, yağmur ve benzeri daha birçok lirik ve varoluşçu, felsefi bir şiire ait kavramlar, kelimeler, nesneler ve varlıklar lirik şiire özgü nahif bir duyarlık içre metne yansıtılır.
Hasılı kelâm, Kenan Yusuf bu incelikler ve ince duyarlılıklarla yüklü kitabında, dünyanın acısını benliğinde idrak etmiş yaralı bir şiir gencinin ruhundaki ağırlıkla konuşur ve yazar.
Ve işgalciye benzemenin tarihsel çelişkisini de devletten ve varlıktan sorarak-soruşturarak, biz okuyuculara mukadderattan derin şarkılar sunar; çünkü şair kendini ‘dağlara’ benzetse de ‘dağların bile kabul etmediği’ varlık sancısı ve sorgusuyla yazıyordur…
Şairin derinliğine selam…
Söz ve yazı konusu kitabı satın almak için tıklayınız:
https://www.kitapyurdu.com/kitap/isgalcine-benzemek/630574.html
[1] Kenan Yusuf, İşgalcine Benzemek, Mahfel Yayıncılık, 2022, Tokat