Dergi KritikleriEleştiriKöşe Yazarları

Eskimeyen Yazılar | Dergi Deyince | Ali Celep

DERGİ DEYİNCE – 2

Bu başlık altında dergilerde yayımlanan, daha önce şiir deyince’de gündeme gelmeyen bazı şiirlere ilişkin kısa eleştirel değiniler yapılacak.

Böylece dergi deyince ve şiir deyince birbirini hem bütünleyen hem açımlayıp büyüten çalışmalar olacak.

Bu çalışma, ağırlıklı olarak daha önce olduğu gibi genç şairlerin eserlerine odaklanmakla birlikte, şiire uzun yıllar emek veren isimlere de zaman zaman yer verecek.

Şiirle yaşam arasındaki bağı güçlendirmek, getirdiği Türkçe ile estetik düzende ilişkileri güzelleştirip derinleştirmek, bilhassa milli özü mayalayan çizgiye saygı duymak ve şiir zevkini/duyarlılığını geliştiren unsurlara dikkat çekmek bu çalışmanın önceliği olacak.

Reklam 1

1.

[Fatma Şengil Süzer ‘Çok Bahar Ümidi’ Muhit Dergisi, Sayı:9, 2020]

Şiirine mistik bir güç getirme eğiliminde olan bir şair Süzer.

Bu eğilimin duygusal bir kaynaktan beslendiği görülüyor.

‘Çok Bahar Ümidi’ bu eğilim doğrultusunda biçimlendirilmiş iyi bir şiir.

İyi şiir çünkü duygusal bir kaynaktan beslendiği halde kendini duygusala kaptırmamış.

Mistik atmosfer getirme arzusu abartılı çıkışlara çok fazla götürmemiş şairi.

Bütünlük sorununu da kendi içinde çözmüş büyük ölçüde.

Kişisel planda kendi varoluşuna getirdiği açıklamalarla çevre yaşam kesitlerinin canlandırıldığı bölümler birbirlerini destekler şekilde verilmiş, dizeler arasındaki geçişlerde kopukluğun olmamasına özen gösterilmiştir.

Duygu-biçim bütünlüğünün sağlanmasında gözetilen bazı uyak denemeleri ve sessiz harf yinelemeleri şairin ses unsurundan yararlanma niyetiyle ilgili olmakla birlikte şiirin okunurluğunu da artırmış.

Bunlar şiirin teknik düzeyde başarılı bir işleyişi olduğuna işaret ediyor.

‘Çok Bahar Ümidi’nde retorik dolaylı anlatı ve imajların harmanlanması yolundan kurulmuş.

Şairin kendini, dünyasının niteliklerini tanıtma arzusu, şeyler ve doğa üzerinden gerçekleştirilmiş. (çok okunmaktan kapağı kirlenmiş bir kitap ve mabet ağacı / ginkgo biloba, yakamoz gibi)

Şeyler ve doğa gibi doğrudan / somut veriler, şairin kendini görme biçimini belirleyen yardımcı unsurlar olarak değerlendirilirken, kelimeler anlatıcıda olmayan şeyi tamamlayan, anlatıcının olmak istediği şeye yardım eden soyut veriler olarak alınmış. Tanrı’ya iltica ise yukarıda sözünü ettiğimiz gibi, anlatının havasına mistik bir boyut getirmiş görünüyor.

‘Tanrım kuvvet ver. Kelimeler

Tanıyıp sarınacağım bir örtü gibi

Kumaşının her düğümü binlerce anlam

Yakamoz sanırsın

Okyanusta kaynaşan balıklar benzeri

Kesip biçmeye hiçbir makasın

Güç yetiremediği’

Şairin bazen kendini kapağı kirlenmiş bir kitap olarak bulması, Kafka’nın kendini bir böcek olarak bulmasını anımsatıyor.

Mabet ağacının az bulunur nitelikleri ve bitkiler âleminde nevi şahsına münhasır oluşu dikkate alınırsa, şairin bu ağacın meyvesine kendini eşitlemesi, varoluşuna özge, nadide bir açıklama getirme iştiyakıyla dolu oluşunu gösterir.

Aynı koşutluk mabet ağacının hafızaya etkisiyle şairin hayret duygusu arasındaki ilişkide de görülebilir.

İşte bu görünmeyende kendini gösterme hevesi, yukarıda sözü edilen dolayımlar üzerinden şiiri kuran ana dinamik olarak belirlenmiştir.

Hayret, hayranlık, tanrısal işaret gibi sözcükler ise bu dinamiğe mistik bir hava katmıştır.

Şiirin belki tek kusuru açıklama yükünü ‘gibi, benzeri’ gibi sözcüklere gereksiz bir şekilde artırmasıdır.

Bu sözcükler şiirde okurun sezmesi gereken güzelliği örselerken, teknik planda anlatımın gücünü de kırmaktadır.

Oysa retorik düzenin resimlerle kurulduğu bu tarz şiirlerin, diyeceğim daha imajist bir seviyede tutulması gerekir.

‘Sızlıyor, göstermek istiyorsun

Tanrısal bir işaretle

Görünmeyeni’

Fatma Şengil Süzer’in varidatının zengin olduğunu düşünüyorum.

Şiir ile yaşam arasındaki bağı bunca yıl kurcalama isteğindeki inat ve kararlılık, onu bugünden yarına kaynak olabilecek şairler katına çıkarabileceğe benziyor.

Şimdilik bunları söylemek istiyorum.

Reklam 2 Makale

Ali Celep

Şair-Eleştirmen

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam 3 Yorum
Başa dön tuşu